🎯 Türkler Dip Dalga Bir Ulustur* 🎯 *Sır bir koşuktur içinde yeni uyarılar yapıyor. Türkler dip dalda bir ulustur. Çünkü ne zaman ne yapacağımızı bizden başka kimse bilmez Düşmanı her zaman bitiren de budur Zulmü bitirmek için çıkar biri bir ömür harcar Dalgayı en altta hazırlar tepede final yapar Hep söylerdi Attila İlhan Türkler dip
+304
Yaz yaz , gürülder gök , yağmur sicim Gönlüm ve kalbim buna içkindir Daha da karanlık ol dünya , gösterme bize yalancı bir yağmanın sahte ışığını Dileğimiz gerçek , gündüz gece olsun , gece daha habisleşsin göstersin yüzünü budur hakikat Kötü bir gerçeği İyi bir yalana Tercih ederim Yok bizde yalancı vaatler o yüzden sevilmeyiz Düşmanlar çoğalsın , yalancıları memnun etmek gibi yok bir derdimiz Hakikat yaralı birinin sancılı acısıdır Kaldıramaz onu her zihin Kandırıp dursunlar onlar benliklerini Neye inanırsanız inanın gözetmez bir fark Yutacak hiçlik torpilsiz Hepimizi
Reklam
tahayyül yanıltır
Hayal ve hedef arasındaki farkı anladığında büyüyorsun aslında. Hayal bir ihtimal şansa bağlı olsa da hedefler senin çaban ve gayretin ile vuku bulmaktadır. Hayallerin bir sınırı yoktur, belki uçmayı bile hayal edebilirsin. Hedefler ise gerçekleştirmeyi kafana koyduğun çok daha makul istekler, belki de kişiyi hayata bağlayan sebeplerdir. Tam da bu noktada
Acar Baltaş
Acar Baltaş
’ın ‘hayalini yorganına göre uzat’ dediği yerde buluyorum kendimi. İnsan hedefinin bir kenarından tutar da hayalinin yanından geçemezmiş. Hayalinin yanına kıvrılır da bir kenarından tutamazmış. Hayaller, anı kurtaran kısa süreli mutluluklardır. Hedefler ise umuttur, yol’dur. Yolundan sapan yeni bir yol bulacaktır, fakat hayali kırılan, yıkılıp toz duman olacaktır. Ne haklı bir cümle kurmuş
Selahattin Tomar
Selahattin Tomar
: ‘Defterinize resmettiğiniz hayallerinizden hayatın sadece bir yaprak koparması, sizi altüst etmeye yeter de artar bile.’ Hayal kurarken bile gerçeği çok da terk etmemek gerekir. En sağlıklı olan da budur. Bu yüzdendir ki, bir hedefe sarılıp düşe kalka yürüdüğümüzde huzuru bulacağız. Bir hayale bağlanıp tozpembe yaşadığımızda değil.
Her insanın dünyaya gönderilme sebebi vardır. Şu gerçeği unutmayın; Tek önemli vakit vardır, içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir, çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur. Zira, hiç kimse bir başkasıyla ,bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez. Ve en önemli iş iyilik yapmaktır, Çünkü insanın bu dünyaya gönderilme sebebi budur. ~Tolstoy~
" Yüce Allah insan ruhunu madde ötesi aleme çıkabilecek, levh-i mahfûzu okuyabilecek yetenekte yaratmıştır. Ancak ruhun bedenle ilgisi buna engel olmaktadır. Uyku halinde ruhun bedenle ilgisi azaldığından levh-i mahfûzu okuma gücü artar. Ruhun orada gördükleri, insanin muhayyilesinde kendine özgü izler bırakır. Bu izler insanin hayâl yetisi ötesindeki bir gerçeği, yani levh-i mahfûzdaki bilgiyi gösterir ki, rüyanın asıl işaret ettiği şey budur " Fahreddin Râzi 💛
Gerçeği göremiyoruz çünkü körüz. Sahte inançlar gözlerimizi kör etmiş durumda. Bu nedenle haklı olmaya ihtiyaç duyuyoruz. Başkaları haksız, biz haklıyız. İnandığımız şeylere güven duymaya ihtiyaç duyuyoruz. Ve bu inançlar, bizim acılarımızı yaratıyor. Adeta bir sisin içinde yaşıyoruz ve bu sis burnumuzun ötesini görmemizi engelliyor. Bu sis bir
Reklam
504 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.