O, insanları, dünyaya minnet etmeyerek, ona sahip olmaya davet ederdi... Bu da dünyaya gerçek sahip olmaydı. Sonu gelmeyen tamahkâr arzuların peşinde koşmaya gelince, bu kulluğun ve köleliğin çeşitlerinden en kötüsüdür. Bu konuda da şöyle der:“Dünyaya karşı gözü tok olmayan kişinin, dünyası yoktur.”
Onun gözünde mal; İslâm’ın istediği orta yollu hayatı sürdürmek için bir vesiledir, başka bir şey değildir.