Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
....
Yapıtları kişinin en derin inançlarına meydan okuduğunda bile rahatsız etmeye, kışkırtmaya ve esinlendirmeye asla son vermeyen, anlaşılması güç ve aykırı bir düşünür Nietzsche. Yüz yıldan daha uzun bir süre, düşünsel ve kültürel panoramada çok önemli bir şahsiyet olarak tanındı; dolayısıyla düşüncesiyle ciddi biçim de hesaplaşılması
“Oruç, sadece yemeyi içmeyi bırakmak değil, aynı zamanda kötülüklerden de uzaklaşmaktır. Midemiz, yiyecek ve içeceklerden uzak kaldığı gibi, dilimiz yalandan, ellerimiz haram işlerden, gözlerimiz harama bakmaktan, kulaklarımız yalan ve dedikodu dinlemekten, ayaklarımız kötü işler peşinde koşmaktan uzaklaşarak oruçtan nasibini almalıdır. Oruçludan beklenen budur. Oruç tutan bir Müslüman çeşitli yemeklerle donatılmış sofranın başında helal olan nimetlere elini sürmez, sabırla iftar vaktini bekler. Orucun Müslümana kazandırdığı bu irade terbiyesi, insanı nefsani arzuların esaretinden kurtarıp adeta melekleştiren gerçek bir eğitimdir. Şimdi insafla düşünelim: Helal olan şeylere bile elini sürmeyen bu oruçlu, nasıl olur da harama el uzatabilir. Vücudunun ihtiyacı olan faydalı yiyecek ve içecekleri istediği zaman bırakabilen bir mümin, nasıl olur da zararlı içkileri kullanmaktan vazgeçmez. Oruç bize, belirli bir süre helal olan şeylerden uzaklaşmakla haramlardan sakınmayı öğretir.”
| Diyanet Takvim
Duygu ve düşüncelerim:
Efsaneler ölmez şekil değiştirir. Seyit onbaşı ruhunu Cep herkülüne teslim eder. Kerem ile Aslılar Fikriye ve Kemaller olur. Deniz ve Seldalar olur. Ruh farklı silüetlere bürünür sadece. Okurken çok sıcaklık hissettiğim bir kitaptı. Gerçek aşk işte bu dedim.
Konu ve içerik:
Konusunu herkes az çok bilse de yine de kısaca bahsetmek hasılı lüzum olursa bir ermeni kızı olan gerçek ismi kara sultan veya azerilerde meryem olarak bilinen Aslı hatun ve gerçek ismi Ahmet Mirza veyahut da azerilerde Mahmut diye bilinen Kerem dedenin kavuşulamayan aşk hikayesi. İki farklı dinden olan Aslı ve Kerem'in
destansı macerasına şahitlik ettiğimiz bu kitapta aşkın,arzuların ve nefsin insanoğlundaki etkilerini gözlemliyoruz. Aslı insandaki şehvetin ve cinsel nefsin sembolüyken Kerem bu nefsin peşinde koşan garib bir insanoğlunu temsil eder.
Dil ve üslup zaten harika idi. Manileri okumak çok keyifliydi.
Kerem ile AslıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,340 okunma
Arthur Schopenhauer
Eğer Schopenhaure'in düşüncesini temel özelliklerine indirgersek, dört ana nokta ortaya çıkar.
İlk olarak, Schopenhauer dünyanın temelinde bir "irade" olduğuna inanır. Bu irade, insanların içgüdüleri, arzuları ve acılarıyla ilişkilendirilir. Ona göre, insanlar sürekli olarak tatminsizlik ve acıya sürüklenirler ve
Hayatın amacı mutlu mu olmak?
Mutlu olmaya çalışmak saçma bir eylem. Çünkü dünya bizim mutlu olmamız için tasarlanmadı.
Bu düşüncelerin sahibi olan Schopenhauer varoluş felsefesi ile ilgilenmiş , insan denilen varlığın aslında hep mutsuz olduğunu ve mutlu olmak için hayatta kendisine bir gaye ortaya koymaya çalıştığını ama bu gaye ve arzuların
1.Bölüm
Kitabi okumaya başlamam biraz zaman aldı. Başlayıp bıraktığım oldu defalarca. İlk okuyanlar içinde böyle olacağını düşünüyorum. Anlaşılması zor bir kitap, bir roman gibi olaylar zinciri yok. Karşılıklı konuşma şeklinde ilerliyor. Konuşulanları anlamak da oldukça zor. Okuyup geçmek yetmiyor, söylenilenleri düşünmekte gerekiyor. İlk