1çok alıntı yerine ileti yapayım dedim :)))
Saygı uyandıracak 1yerde sevimsiz 1davranış gülünç olur. 1övgü yapar yapmaz şapkasını çıkaran adam bunun ne denli gülünç olduğunu bilseydi, böyle 1şeyi hiç yapmazdı sanırım. Çünkü ahlâki 1nedene dayanmayan nezaketin hiç1anlamı yoktur. Gerçek görgü bu ikisini birleştirmeyi becermektir. Davranışlar içinde herkesin kendi hayalini gösterdiği 1aynadır. Kalp kibarlığı aşkla akrabadır. Dış davranışlara asil 1nezaket veren şey işte budur. İsteyerek bağlanmak en güzel şeydir. Aşksız olmayacak 1şeydir bu. İsteklerimize kavuştuğumuzu düşündüğümüz ân ondan en çok uzakta bulunuruz. Özgür olmadığı halde kendilerini özgür sayanlar kadar köle yoktur. 1kimse özgür olarak tanıttığı zaman, asla özgür olduğunu duyamaz. Başkasının üstünlüklerine karşı sevgiden daha iyi 1kurtarıcı yoktur. Seçkin 1insana aptalların iyilik yapmaya kalkmalarından daha korkunç 1şey olamaz...
Gönül Bağları
Gönül Bağları
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Yoruma bir Barış Manço şarkısı bırak :)
"Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için. Amа adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz." #BarışManço
Reklam
Neyi Unutmamamız Gerektiğini Unutuyoruz....
''Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan.'' Doğan Cüceloğlu / Gerçek Özgürlük
İki üç gündür haberlerin ilk gündem maddesi kar yağışı oldu. Karda mahsur kalanlar, trafik çilesi, evlerine ulaşmaya çalışanlar, meydana gelen kazalar vb. Sizce de garip değil mi? Yeryüzündeki insanları bu derece ilgilendiren tüm bu tabiat olayları, kar, yağmur, dolu, rüzgâr vb. hepsi ama hepsi üzerinde yaşadığımız yer yüzü ile onun beş on
Unut dedi romanları...
Bir romanda, okumuştum, buna benzer bir şeyi Çildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir kitaptı Ne olmuş nasıl olmuşsa? aşık olmuştu genç kız Yine böyle bir durumda, tamirci çırağına Ustama dedim ki bugün, giymeyim tulumları Arkası puslu aynamda, taradım saçlarımı Gelecekti bugün geri, arabayı almaya O romandaki hayali, belki gerçek yapmaya Durdu zaman, durdu dünya, girdi içeri Öylece bakakaldım, gözümü ayırmadan Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri Çekti gitti arabayla, egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar, ağır ağır doğruldum Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları Cem Karaca- Tamirci Çırağı youtu.be/9KkAtcPku2k
Erkeği önünde diz çöktürüp evlenme teklifi aldı diye bunun çok romantik olduğunu zanneden Kezopatralar ile kucağında kalp olan Çin malı oyuncak ayı aldı diye kendini romantik zanneden Kekoreçlerin cahillikleri ölümüne yarışır. Ama asıl cahillikte zirve, tek taşın karatı oranında aşkın boyutunun ölçüldüğü günümüz ilişki anlayışına ait. Kendi
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.