Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur sa­man içinde masal ülkesinde anne, baba, babanın babası olan bü­yükbaba ve yukarıda bahsi geçen sekiz yaşında bir oğlan çocu­ğundan oluşan bir aile yaşarmış. Oldukça ihtiyarlamış olan bü­ yükbabanın elleri titrer, bu yüzden de ne zaman sofraya otursalar adamcağızın lokmalan sağa sola saçılırmış, bu
O kadar bihaberiz ki gerçek sohbetlerden.
Telefon açıp oğullarından herhangi birine söylese, anımda google'dan bakıp sonuçları paylaşırlardı babalarıyla ama kalbin selameti için bazı şeyler google'da aratılmamalıydı, bir kitabın içinde, sayfaların arasında bulunmalıydı bazı şeyler, öncesinde uzun uzun aranıp. Ya da damakta çay tadıyla sorar cevap alırken yaşlı bir bilge adama, oraya doğru sürüklenmeliydi sohbet.
Reklam
Yine de okunmalı
Vahşi bir entelektüel kadar boktan bir şey yoktur! Hele hele felsefesini Nietzsche'den, Schopenhauer'dan ya da adını bilmediğim, toplumdışılığı zekâ pırıltısı sanan herhangi bir salaktan alan düşünce adamı ise gerçek bir skandaldır! Gecenin sonunu yazmak için orayı bilmek gerekir. Ölümü yazmak için ölmek gerekir!
Sayfa 90
"Sizin bu Petersburg hayatınızı sevmedim ben." diye ekledi. Ştoltz: "Peki, hangi tür bir hayatı seviyorsun?" diye sordu. "Bu tarz bir hayatı değil!" "Bu tarz hayatın özellikle nesini sevmedin?" "Hiçbir yanını!" dedi Oblomov. "Sonsuz bir koşuşturma, yarış; bitmez, tükenmez pis, küçük ihtiras oyunları, özellikle açgözlülük, birbirinin tekerine taş koymalar, dedikodular, karalamalar, çelme takmalar, birbirine tepeden tırnağa ince ince bakmalar... Konuşmalarına kulak veriyorsun başın dönüyor, aptallaşıyorsun. İlk bakışta ne kadar da zeki adamlar, meziyetleri yüzlerine yanmış dersin, ama onlardan yalnızca şöyle şeyler duyarsın: 'Filanca adama şunu verdiler, falanca şurayı kiraladı,' birisi, 'Yok canım! Neye karşılık?' diye bağırır. 'Filan kişi dün akşam kumarda kaybetti, falanca üç yüz bin aldı!' Sıkıcı, sıkıcı, sıkıcı! Burada gerçek insan nerede? İnsan bütünlüğü, bozulmamışlığı nerede kaldı? Nereye saklandı insan? Kendi meziyetlerini böyle ıvır zıvır için nasıl israf etti?"
Sayfa 226
104 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bir pilotun uçağıyla kaza yaparak sahra çölüne inmesiyle başlıyor ve pilotumuzun yolu Küçük Prens ile kesişiyor. Kitap hakkında yaptığım araştırmalar sonucu farkettim ki, asıl mesleği pilot olan yazarımız Küçuk Prens kitabındaki kahramanımız pilot ile bize iç dünyasının kapılarını açıyor. Aslında pilotun karşılaştığı “küçük kişi” hepimizin
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Nilüfer Yayınları · 2017237bin okunma
Din Adamları
Halka canlı, gerçek vaazlar verin.Halkla, asırlardır olduğu gibi, ikiyüzlü bir şekilde tekrarlayıp durduğunuz ruhsuz kelimelerden oluşan sıkıcı, itici din adamı diliyle konuşmayın.
Sayfa 94 - Koridor yayıneviKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.