Bir çocuğun hayal gücünün en yüksek olduğu yaşlarda, ezberlediklerini hatırlayıp hatırlamadığını ölçmeye çalışmayı “eğitim vermek “ zannetmek nasıl da büyük bir kayıp değil mi?’
“Elinden kayip gidenler için de üzülme.
Zira hayirlsi olsaydi hiçbir sey elinden kayip gitmezdi.
Ve hiçbir seyi de kayip olarak görme.
Kayip gidenler belki de senin kurtulusundur. Bilemezsin.”
Köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış. Oldukça fakir. Ama kral bile onu kıskanırmış. Beyaz bir atı varmış herkesin dilinde olan. Kral atını alabilmek için koca bir hazine teklif etse de yaşlı adam satmaya yanaşmamış.
“Bu at, bir at değil benim için. O benim kıymetli dostum. İnsan dostunu satar mı hiç?” dermiş hep.
Bir sabah bakmışlar ki, atın
Çocukluğumuzda anlatılan masallar çok daha samimiydi.
Her masalın sonundaki cümleyi hiç düşündün mü?
"Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar."
Bu cümlenin içinde kaçınılmaz bir gerçek gizlidir. Çünkü en sonunda kayıp vardır.
En acımasız yanı da şudur: Öncesinde ne kadar mutlu olduysan, kaybettiğinde o ölçüde canın yanar ...