Böyle olaylarda yorum yapmak veya fikrimi paylaşmayı aslında sevmiyorum. Çünkü hepimizin yaptığı anlık başıma veya çevreme gelirse ne yaparım. Benim başıma gelse nasıl hissederim duyguların yansıması. Onun en güzel kanıtı yaşanan diğer olaylar ve dünyada sürekli olan toplu veya bireysel vahşiliğin hayatta normal bir şey olarak kabul görmesi.
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır, o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır.
Reklam
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
2015 ‘i pek iyi hatırlamayacağız ama adet olduğu üzere her yeni yıl yeni umutlar demek. Umarım gelecek yıl sesimizi duyar , herkesin dileklerinin gerçekleştiği, çocukların ölmediği, anaların ağlamadığı, ölümlerin yarışmadığı, sağlık,sevgi, hoşgörü,barış,mutluluk, bol kitap dolu bir yıl olur. En önemlisi bu yıl mutlulukları paylaşacağımız, hayallerimizin peşinden koşup gerçek kılacağımız bir yıl olsun.
İşte emmi oğlum ömür bu kadar Ölümüne yandı tüm İscehisar Ecel bekler başında bir kuyunun Son sahnesi hayat denen oyunun Yaşamak dediğin rüya ölüm hak Hepimizi bir gün mutlak bulacak
Human (2015) Belgesel imdb.com/title/tt3327994... Arada bir bana insanlığımı, o olmam gereken yerden ne kadar uzaklara savrulduğumu anlatan şeyler okuyup, izlersem etkileniyorum. Yine öyle oldu. Ardında karmaşık, tortular, içeride çökükler bırakan bir şey oluyor. Her neyse. Bir de siz deneyin isterseniz; izleyin belgeseli sonra da konuşulabilir. İçinde insanların bir-iki cümleyle yaşamlarını, kendilerini anlattığı pasajlar var. Biri de Uruguay Devlet Başkanı. Şöyle diyor; "Uruguay'ın başkanı olmam önemli değil. Bu konu üzerinde çok düşündüm. Tek kişilik bir hücrede 10 senemi geçirdim. Yeteri kadar vaktim oldu... Bir kitabın kapağını açmadan 7 yıl geçirdim. Bu bana düşünmek için zaman verdi. Keşfettiğim şey şudur ki: Ya hiç kimseye yük olmadan, az ile yetinip mutlu olursun çünkü mutluluk içindedir, yada hiçbir yere varamazsın. Yoksulluğu savunmuyorum. Sadeliği savunuyorum. Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum icat ettik. Büyüme olmazsa, bu üzücüdür. Gereksiz ihtiyaçlarla bir israf dağı icat ettik. Sürekli almalısın ve atmalısın. Boşa harcadığımız hayatlarımız aslında. Birşey satın aldığımda, yada siz birşey satın aldığınızda, karşılığında para vermiyorsunuz. Verdiğimiz aslında vaktimizdir. O parayı kazanmak için harcadığımız vakit. Arasındaki fark yaşamı satın alamazsınız. Yaşam akıp gider. Hayatı boşa geçirmek özgürlüğünü kaybetmek korkunç bir şeydir." Gerçek ne kadar acıtıp yürek burkarsa o kadar hayati ve etkileyici.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.