Kazandığımız hiçbir başarıyla yetinmedi, aldığımız her eşya hemen eskidi gözünde…
Gözüne girmek için katıldığımız hiçbir eğlence, göz kırptığımız hiçbir hazır mutluluk, kendimizi uydurduğumuz hiçbir egemen rol ikna etmedi onu… Sanki gizli bir öç duygusuyla bizi hep akıp giden hayatın bir adım gerisinde tuttu… En çok bu yüzden gerçek kötülük bize bir zamanlar en yakın olmuş birinden gelirdi hep… Nefret artık sevgiye susamışlık demekti…