Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul'u fetihle kalmadı. Türk Hakan ve İslâmi Sultan unvanlarından sonra Kayser-i Rum sıfatıyla Tuna ile Fırat arasında, İstanbul ve Boğazlar ekseninde eski mutlak merkeziyetci Doğu Roma imparatorluğunu ihya etti , Doğu Roma'nın köylü raiyyet statüsünü , vergi kanunlarını Raiyyet Kanunnâmesi ile ve Osmanlı Türk devlet nizamını Fâtih Kanunnamesi ile düzenledi, Osmanlı imparatorluk düzeni yüzyıllar boyunca bu temel üzerinde ayakta kaldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun her bakımdan gerçek kurucusu İSTANBUL FÁTİHİ SULTAN MEHMED'DİR.
Sayfa 123
Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin Milli Nizam İstişaresi..!
Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin Milli Nizam istişaresinde şöyle dediler: "Sultan Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesinden sonra ülkenin yönetimi batı taklitçiliği yapan masonların eline geçmiştir. Bunlar bir azınlıktır. Milletimizi temsil edemezler, yönetimin milletimizin gerçek temsilcilerine geçmesi için kanunların müsaadesi içerisinde siyasi parti kurarak çalışmanız kaçınılmaz bir tarihi vazifedir. Bu teşebbüse katılın ve eğer arkadaşlarınız istiyorlarsa bu işin başına geçin. Çalışmaya başlayın. Şimdiye kadar geç bile kalınmıştır.
Sayfa 167 - MGVKitabı okudu
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu, birçok aşiret, klan ve değişik topluluklardan oluşmuş bulunduğundan, imparatorlukta hiçbir zaman gerçek bir millet duygusu oluşmadı. Büyük imparatorluklarda olduğu gibi onda, karışımlardan meydana gelen bir ırk doğmadı. Kendine özgü bir kültür yaratmadı. Asla düzenli bir ekonomik sistemin uygulayıcısı olmadı. Osmanlı İmparatorluğu, tarihin hiçbir döneminde, sinesinde milliyetçilik duygularıyla hareket eden bir vatandaşlık bilinci yaratamadı. Osmanlı ceddinden sultanlara gelince, onlarında anneleri yada karıları çoğunlukla saray esireleri olan yabancılar idiler. Böylece onlar da yavaş yavaş ırk duygusunu kaybettiler. Hatta bunlardan bazıları ancak ve ancak Türk olmayanlara güven beslemekteydi. Sultan Abdülhamid, Arnavut ve Habeş alayları tarafından korunmaktaydı. Türkçülüğü, İslamcılığa feda etmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, gerçek anlamda vatan ve millet kavramı, Türk halkının ruhunda Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet ile oluştu..
"İnsan bazen aidiyetini ve tüm tanıdıklığını bir kenara bırakıp bir yabancı gibi izlemeli sahip olduğu nimetleri, içinde bulunduğu hâli o gözle değerlendirmeli. Aksi halde öyle kanıksarsınız ki gerçek değerinin hakkını veremez olursunuz."
"Yalnızca hayvanlar durmaksızın vücutlarını besleyecek besini bulmakla uğraşırlar, insanların temel düşüncesi, ruhun gerçek besini olan bilgeliği aramak olmalıdır"
Sayfa 40 - René DescartesKitabı yarım bıraktı
1878 sonunda devlet, ordu ve jandarmanınkiler de dahil olmak üzere, hiçbir maaşı ödeyemez hale gelir. Gerçek bir ayaklanma veya toplumsal patlama riski belirir. Abdülhamid krizin bu boyutundan çok kaygılanmakta, enflasyonun ve onun peşini hiç bırakmayan ekmek fiyatındaki değişimlerin yaratacağı toplumsal değişimlerden endişelenmektedir.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.