'Eski' olmadan yapamayız, çünkü bütün geçmişimiz, bil­gi birikimimiz, belleğimiz, kederimiz ve gerçekçilik duy­gumuz geçmiştedir.
Sayfa 143 - AGORA KİTAPLIĞI 1. Basım 2004Kitabı okudu
Yazın sanatında gerçekçilik denilen şeyden daha anlaşılması yoktur. Çünkü bu gerçekçiliğin gerçekliği hangisidir?
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 8. Basım (2021)
Reklam
Eski Türk kültüründe eksik olan en önemli şey, "gerçekçilik duygusu" dur.
Erkek karakter, etkisi altına alma, önderlik, hareketlilik(faal olma) disiplin ve maceracı niteliklere sahip olma olarak tanımlanabilir. Dişi karakter ise üretici bir şekilde alma, koruma,gerçekçilik, tahamül ve annelik nitelikleriyle belirtilir.
Ruh ve bedenin uyumu ne kadar önemlidir! Bu ikisini birbirinden ayırıp hoyrat bir gerçekçilik ve bomboş bir idealizm yaratmamız ne büyük delilik.
Gaspıralı İsmail, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu gibi teorik donanım açısından, dönemlerindeki aydınların çok ötesinde bir zirveyi temsil eden beyinlerin oluşturduğu birikimi büyük bir siyasî gerçekçilik ve deha ile siyasal yaşama taşıyan Mustafa Kemal Atatürk, Türk milliyetçiliğini Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi yapmıştır.
Reklam
Demokrasi ve demokrasinin biçimleri etrafındaki tartışmalara, Ortaçağda olan adcılık ve gerçekçilik tartışmalarından fazla ilgi göstermek, daha az akılsızca değildir: Her devir, bir mutlakla zehirler kendini; küçük ve usandırıcı, ama hep yegânelik görünümünde; bir imanla, bir sistemle, bir ideolojiyle, kısacası zamanıyla çağdaş olmaktan kaçınılamaz. Buna karşı serbestleşebilmek için, bir horgörü tanrısının soğukluğunda olmak gerekirdi...
Metis YayınlarıKitabı okudu
Demokrasi ve demokrasinin biçimleri etrafındaki tartışmalara, Ortaçağda olan adcılık ve gerçekçilik tartışmalarından fazla ilgi göstermek, daha az akılsızca değildir: Her devir, bir mutlakla zehirler kendini; küçük ve usandırıcı, ama hep yegânelik görünümünde; bir imanla, bir sistemle, bir ideolojiyle, kısacası zamanıyla çağdaş olmaktan kaçınılamaz. Buna karşı serbestleşebilmek için, bir horgörü tanrısının soğukluğunda olmak gerekirdi...
Metis YayınlarıKitabı okudu
Gerçekçilik, bazı sol çevrelerde çok az rastlanı­lan bir özelliktir. Geçenlerde Londra' da düzenlenen sos­yalist bir konferansa katıldım. Genç bir işçi ayağa kalkıp, daha önce, bugünlerde olduğu kadar çok devrim fırsatla­rının olmadığını söyledi. Belki de bir süre, karanlık bir odada kafasına bir kese kağıdı geçirerek oturmuş olma­lıydı, fakat herkes onun söylediklerini coşkuyla alkışladı. Böylesi gülünç yorumlar, sol çevrelerde işte böyle alkışla­nır. Solda, çorak bir nükleer arazide tek bacaklarıyla yü­rümeye çalışırken, hala büyük bir umutla bir devrim bek­leyen insanlar vardır. Böye bir ortamda, gerçekçilik kö­tümserlik olarak görülür, tıpkı Victoria dönemi orta sınıf­larında olduğu gibi. Biçimsiz ve belirsiz olana karşı, er­demli bir korku vardır, tarihin daha trajik boyutları, ni­telikli bir komedyenin ellerine bırakılır. 'Sürekli bir iler­leme dalgası'ndan ve 'yaklaşan kitlesel hareket'ten söz etmek; Ortodoks politikacıların hızla değişen bir dünya­da yaşadığımızı söylemesi, bunu izleyen güçlü değişim­lerle yüzleşmemiz gerektiği, fakat aynı anda da taze ola­nakları değerlendirmemiz gerektiği, partilerinin politika­larını eyleme döktüklerinde herkesin ne kadar kazançlı çıkacağını belirtmeleri ve en yüksek derecedeki birliğin, yalnızca en zengin çoğulculukla elde edilebileceği gibi sı­radan birer klişe halini almıştır
Gerçekçilik insana iyi gelmez.
Sayfa 114 - Tellekt Yayınları- 1.baskı, 2021- Çeviri: Cem AlpanKitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.