Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Biliyor musun, başımın üzerinde hep kötü rüzgârlar esiyor sanki.” “Rüzgârlar yön değiştirir.” “Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?” “Günün birinde mutlaka değiştirecektir.”
Sayfa 137
Bazı süper zekalar var şarap için diyorlarki "cennette helal kıldığını dünyada neden haram etmiş olsun ben içerim haram değil" Kuranı Kerim akıl sahiplerine Allahu Teala'nın mesajları, gönderdiği en güzel yol haritası o yüzden böyle küçük beyniyle düşünenlerin zaten akıl sahibi olduğunu düşünmüyorum ya akılsız taklidi yapıyorlar ya gerçekten akılsızlar. Bin kere söylüyorum Kuranı Kerim'in bir ayetine dahi uymamak günahtır fakat inkar etmek şirktir. Cennette şarap hayali kuranları da pek anlamıyorum dünyadaki imtihanın bitmiş Allah senden razı olmuş ki cennetlik olmuşsun şarap mı seni mutlu edecek? Küçümsemiyorum çünkü Allahu Teala'nın yarattığı her şeye hayran olan biriyim bir kum tanesi de dağlar kadar kıymetli gözümde. Ama önünde cennet var daha önemlisi Rabbin senden razı olmuş bundan büyük nimet mi var? Git helalinden üzümünü ye, dünyadaki tüm üzümleri topla tek başına ye ama şarap içme :) böyle dediğim zamanda aklıma düşmüyor değil acaba şarabın üzümden yapıldığını biliyor mu? Bir de üzüm öyle bir nimet ki kaç tane çeşidi var bilmiyorum çeşit çeşit maşallah, sübhanallah bu kadar helalin arasından sen git haramı seç. Allah akıl fikir versin. Allah hidayet versin 🤲🏻
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
Dünyanın En Yalnız Beyni
evet..18 yaşımı dolduralı 2 hafta gibi bir süreç geçti ve ben bu kitabı okudum. Kitap elimin altındaydı ama sanırım okumak için depresyonumun en beter hali , hasta olmam, kusup ağlamam sonrası yalnızlık, umutsuzluk gibi negatif hislerim gerekliydi.2 günde bitirdim, 1 günde de biterdi ama ders çalışmam gerekti. Tüh! Kendimle ilgili bir öz
Dünyanın En Yalnız Beyni
Dünyanın En Yalnız BeyniSerkan Karaismailoğlu · Ortapia Yayınları · 20231,165 okunma
90 syf.
8/10 puan verdi
Uzun süredir okumuyordum
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
'dan bir hikâye kitabı.
Arkakapak Yazıları
Arkakapak Yazıları
ile
Akasya ve Mandolin
Akasya ve Mandolin
kitapları deneme idi ne de olsa. Böyle düşünürsek 27 Mart'ta okuyup bitirdiğim
Anadolu Yakası
Anadolu Yakası
idi en son okuduğum hikâyesi. Uzun bir ara bu benim için. Bu arada bol bol
Fatma Barbarosoğlu
Fatma Barbarosoğlu
kitabı okudum, onun yazıları da tıpkı Mustafa Kutlu'nun yazıları gibi dinlendirici
Hüzün ve Tesadüf
Hüzün ve TesadüfMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20073,944 okunma
Tam Olarak
“Katlanılmaz olduğumu biliyorum. Bu şekilde devam edemem. Sabahlarım dehşet içinde geçiyor. Çalışmak zorunda olan bir hastayım. Gerçekten de endişeliyim. Sanki kronik bir duruma girdim: Hani sanki bu benim içime girdi. Aklım öylesine karışık ve ben öylesine umutsuzum ki. Ruh halim değişmiyor. Kendimi, uçurumdan aşağı yuvarlanır gibi hissediyorum. Bu tatil günlerinde ilerleme kaydetmeliydim: Gerilememeliydim. Dün, tekrar işe başlamak zorunda olmam bana dehşet veriyordu. Böyle bir acı çekilebilir mi? Bu size insanca geliyor mu? Hayatım bu benim. Bu halin dışında olan kişi, bu halden çıkmanın imkânsızlığını anlayamaz.”
56 syf.
·
Puan vermedi
Var mıyım yok muyum?
Kısacık bir hikaye nasıl da derin etkiledi öyle… Şöyle ki buradaki karakter Akakiy Akakiyeviç Kürk Mantolu Madonna kitabındaki Raif Efendi ile ne kadar benzerdi değil mi? Böyle sessiz sakin yaşayan varlığı ile yokluğu belli olmayan sadece yapılması gereken işi layıkıyla yapan bir memur. Tabi Akakiy Akakiyeviç Raif Efendi’den daha mahsun geldi bana Rus Edebiyatından çıkan bir karakter olması sebebiyle yoksulluğu onlardan iyi işleyen yok. Tabi Gogol’un harika kaleminin etkisi yadsınamaz. Yazarın şu cümlesi gerçekten çok acıydı. “Hiç kimsenin arka çıkmadığı, hiç kimsenin değer vermediği, hatta sıradan bir sineği toplu iğnenin ucuna geçirip mikroskopta incelemekten kaçınmayan bir doğabilimcisinin bile dikkatini çekmeyen, kalemdekilerin alaylarına sabırla katlanan, son günlerinde de olsa zavallı yaşamını bir anlığına canlandıran palto kılığındaki parlak bir konuğun, hayatında bir an görünüp kaybolduğu Akakiy Akakiyeviç, hükümdarların ve dünyaya egemen olanların bile üzerine çöken o felakete uğrayan bir canlı yok olmuş, hiçbir olağanüstü iş görmeden yitip gitmişti.”
Palto
PaltoNikolay Gogol · Can Yayınları · 202037bin okunma
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
Say Yayınları'nın baskısı özelinde konuşmak gerekirse kitabın anlaşılabilmesi(!) konusunda kafayı yemişler. Kitaptan önce uzunca bir giriş vardı. Ütopya fikrinin geçmişinden, dönemin olaylarından falan bahsediyordu. Bu tarz girişleri seviyorum, kesinlikle faydalı oluyorlar. Yalnız bu sefer, belki de kitabın içeriği gereği aşina olmadığım
Utopia
UtopiaThomas More · Say Yayınları · 201620,4bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitapta Atatürk'ün neden başöğretmen sıfatına layık görüldüğünü net bir şekilde anlıyoruz Cümleler sade ve anlaşılır, cümleyi anlamadığınızda verilen örnek sayesinde konuyu net bir şekilde anlıyorsunuz. Günlük hayattan örnekler verilmiş bu da konuyu daha anlaşılır ve basit bir hâle getirmiş. Kitabı okurken herkesin içinden " Böyle geometri anlatan oldu da biz mi anlamadık? " dediğini düşünüyorum. Çünkü gerçekten mükemmel bir anlatım ve çok anlaşılır bir dil kullanılmış. Atam yine en iyisini yapmış. E-kitap olarak okudum, satın alıp üzerine geometrik ifadelerin günümüzdeki isimlerini yazacağım ve ara sıra okuyacağım. Atamın o mükemmel dil kullanım yeteneğini ve detaylı anlatımını sürekli görmek istiyorum. Her okuduğumda kitaptaki cümlelerin ne kadar üzerine düşünülerek ve anlaşılır bir şekilde yazıldığını, Atamın ne kadar titiz davrandığını düşüneceğime eminim.
Geometri
GeometriMustafa Kemal Atatürk · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,758 okunma
Meczup Ecevit
... "Ecevit mi?" dedim şaşkınlıkla. İlk defa ismi Ecevit olan biriyle karşılaşıyordum. "He ya Ecevit." dedi. "Peki sen burada niye böyle duruyorsun Ecevit?" diye sordum. "Durmuyorum ki," dedi, "bekliyorum." Durmak ve beklemek aynı şey değildi. Doğru söylüyordu. "Peki neyi bekliyorsun?" dedim. "Onu." dedi. "O kim?" dedim. "Söylemem." dedi ve söylemedi gerçekten.
İnsanlar acının bir anlamı olduğunu söylüyorlar.Aslında daha da ileri gidip acı olmadan hiçbir şeyin anlamı olmadığını söylüyorlar.Peki gerçekten böyle olabilir mi ?Cheol geri adım atmadı. Pekala,belki de acının bir anlamı yoktur , fakat dünyadaki gereksiz acıları azaltmak anlamlıdır.
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Bu kitabı en çok kendimi sorgulamama neden olduğu için sevdim. Duygu Asena ile ilk defa bu kitapta tanıştım ve açıkçası romanlarından önce düşüncelerini açıkça yazdığı bir kitabı okumak ve yazarı görebilmek hoşuma gitti. Bugüne kadar nasıl da keşfetmemişim? Tabii genel açıdan evlilik üzerinde durmuş. Evlilik, kadın erkek. Kadınların çektiği
Değişen Bir Şey Yok
Değişen Bir Şey YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 2007549 okunma
Keşke ülkeleri çocuklar yönetse...
-Kral mı oldum gerçekten, diye sordu fısıltıyla. Emirlerim itirazsız uygulanacak mı yani? Lord Hertford, tüm emirlerinin uygulanacağını söyleyince Tom, ayağa kalkıp herkese susmasını emretti. - Bundan böyle yasalar zulüm içermeyecek, sadece barıştan dostluktan yana olacak, diye bağırdı.
Sayfa 30 - Teen YayıncılıkKitabı okudu
152 syf.
4/10 puan verdi
Gerçekten tek bir olumsuz yorum yok mu? Oysa ben hiç mi hiç sevemedim kitabı. Ki yazarını kişi olarak sevmeme rağmen kitap olmamış bence. Evet akıcı ilerliyor çabuk bitiyor. Ama öykülerden çok ne çiziktirse uğraşmadan kitaba ekleyevermiş gibi. Kitaba adını veren öykü anlatım açısından güzeldi. Ama o da konu itibariyle hoşuma gitmedi. Elbette ki hayatta her şey var, görmezden gelinemez de belki. Ama ben böyle şeylerin kitaplar da dahi olsa normalleştirilmesi taraftarı değilim. Çünkü normal değil. Tek güzel yanı işte o fotoğraflar.Yazılanları fotoğraflarla bağdaştırmak güzeldi. Videolarını izlemeye devam edeceğim izlemeyi sevdiğim için; ama bir daha kitap yazarsa okumayacağım kesin.
Arkada Yaylılar Çalıyor
Arkada Yaylılar ÇalıyorMelikşah Altuntaş · Holden Kitap · 2024315 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bu kitap okunmayı çok hak ediyor. O kadar haklı bir kitap ki!. Emile Zola'nın okuduğum ikinci kitabı ama ben bunu asıl kitabı olarak görüyorum. Bir kitap bu kadar haklı olamaz. Paris'in kenar mahalleleri, yoksulluk, işçi sınıfı tamamen alt tabaka işlenmiş. İşlemiş yazarımız. Hem de ne işlemek resmen yaşadım okurken. Çoğu yerde içim
Meyhane
MeyhaneEmile Zola · Goa Basım Yayın · 20123,791 okunma
"Kendinizi öldürmeyeceksiniz, değil mi?" diye sordu Doktor boğuk bir sesle. "Öldürebilirim; eğer beni seven ve beni böyle bir acıdan, böyle ümitsiz bir teşebbüsten kurtaracak bir dost bulamazsam!" Konuşurken ona anlamlı anlamlı baktı. Doktor oturuyordu; ama ayağa kalktı, ona yaklaştı, elini başına koyup ciddiyetle konuştu: "Çocuğum, senin iyiliğin için olacaksa, böyle biri var. Senin için en iyisi olacağına inansam, senin için böyle bir ötenazi düzenlemenin hesabını Tanrı'nın önünde verebilirim. Hayır, güvenli olacağına inansaml Ama, çocuğum..." bir an boğulur gibi oldu, boğazından büyük bir hıçkırık yükseldi; yutkunarak devam etti: "Burada, seninle ölüm arasında duracaklar var. Ölmemelisin. Herhangi bir elin yardımıyla ölmemelisin; özellikle de kendi elinle. Senin tatlı hayatını kirleten diğeri gerçekten ölene kadar ölmemelisin; çünkü o henüz Ölümden Dönmüşler'in arasındayken ölürsen senin ölümün de onunki gibi olur. Hayır, yaşamalısın! Ölüm senin için ifade edilemez bir lütuf gibi gelmeye başlasa da mücadele etmeli, yaşamaya çalışmalısın. Ölümle savaşmalısın, sana acıyla da gelse, sevinçle de; gündüz de gelse, gece de; güvenlik içinde de gelse, tehlike içinde de! Yaşayan ruhuna söylüyorum, ölmemelisin-hayır, ölümü düşünmemelisin bile- ta ki bu büyük kötülük geçip gidene kadar." Zavallı sevgilim ölü gibi beyazladı, yükselen dalgalarla bataklık kumlarının titreyip sallanması gibi titreyip sarsıldı. Hepimiz sessizdik; yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
Sayfa 327 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 3 EkimKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.