Vazgeçebilmenin ve ruhsal gelişimin kır çiçeği tarlasına yağan yağmur gibi olduğunun, ancak kendimizi sınırlamaktan kurtulduğumuzda çiçek açabileceğimizin her biri değişik derecelerde farkına varmışlardı. Ama kendi içimizde bu tür bir çalışmayı niye yapıyoruz? Her ne kadar açık olsa da, şunu belirtmek gerekir: Neyle mücadele ediyor olursak olalım
Gökyüzünü, yıldızları, ağaçları, suyu, taşları gerçekten de oldukları gibi net ve etkilenmemiş bir zihin ile görebiliyor muyuz?
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
576 syf.
10/10 puan verdi
Yılın ilk kitabını biraz geç de olsa bitirdim. Öncelikle gerçekten bir çok şeyi başından sorgulamamı sağladı. İnandığımız şeylerin ne kadarının gerçek olduğunu yeterince görebiliyor muyuz ya da doğru şeylere mi inanıyoruz, gibi sorular canlandı kafamda. Tüm bu geçmişe dair konusunun yanında mükemmel bir akıcılığı var, sayfa sayısı göründüğü kadar çok değil bu yüzden. Beni en çok etkileyen kısım; toplulukları farklı şeylere inandırarak, onlara çok kolay bir şekilde hükmedebildiğimiz gerçeği oldu. Kitap bunu anlatmada gayet açıktı ve bu gerçek beni cidden etkiledi. Yıla bu kitapla çok güzel bir giriş yaptım, bu kitabı bana tavsiye eden sevgilime teşekkür ederim.
Alamut
AlamutJames Boschert · Yurt Kitap Yayın · 20123,320 okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Aklın, zekanın, güvenin ,inanmanın, sevginin, sevmenin veya sevilmenin sürekli olarak teraziye koyulduğu bir hikaye. Charlie hissettikleriyle, söyledikleriyle, kimi zaman yazısıyla kimi zaman hatırladıklarıyla veya hatırlayamadıklarıyla kuruyor o teraziyi. Sanki o teraziyi sizin gözünüzün önünde tartıyor veya tartamıyor. Terazi mi bozuk? İnsanlar mı? Okurken canınızı yakacak bir hikaye onunki. Çünkü bizden, içimizden biri o. Yolda, sokakta, pastanede, otobüste her yerde var Charlie'ler. Sizce biz onları gerçekten fark edebiliyor, gerçekten içlerini görebiliyor muyuz? Gerçekten baksak, içlerini görebilir miyiz? Aslında görebiliriz çünkü bizim gibi maskelerini kuşanıp çıkmıyorlar sokağa. Bu kadar duru olan o insanları fark edememek hepimizin hatası. Kitap bu konuda bize ışık oluyor; onlar varlar ,hep vardılar ve hep var olacaklar . Sevginin, insan yerine konabilmenin en ufak kırıntısına muhtaç hissederek sürdürüyorlar hayatlarını. Görünür olmak, duyulur olmak, adam olmak, insan olmak gayretiyle tutunuyorlar hayata hem de hayatın tüm aşağılamalarına ve şansızlığına rağmen. kitabın sonunda size de bir terazi kurdurtsun kitap. düşünün ve tartın bakalım Charlie'lere olan hassasiyetiyetinizi.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201576 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Ne mutlu kanatları olup kaçabilenlere!
Bazı kitaplar vardır okurken cümleler çok karmaşık gelir ama yine de tam olarak neden bahsettiğini bilirsiniz. İşte öyle bir kitaptı. Doğrusu son bölümlerde biraz elimde süründü kitap. Ama dayanıp bitirince iyi ki de okumuşum dedim. Biri Hiçbiri Binlercesi; İtalyan yazar Luigi Pirandello'nun 1909'da yazmaya başlayıp 1925'te tamamladığı en ünlü romanı. Kendi eseri için 'en acı ve mizah dolu' demiştir. Babasının kurduğu bankasının geliriyle rahat yaşam süren Moscarda'ya bir gün karısı burnunun sağa doğru çarpık olduğunu söyleyince tüm dünyası altüst olur. Kendisinin o güne kadar gördüğü ve sandığı gibi olmadığını, başkalarının gözünden yansıtılmış çoğul ve uçucu bir gerçekliği kişileştirdiğini anlar. Bu farkındalık sonucunda bağımsız olma adına deliliğe doğru sürüklenişini anlatmaktadır. Ve tuhaf biçimde özgürlüğe erişimini.. Kısaca, insanlara, insanlığa yönelik kaliteli bir kitaptı. Sorgulama sırası bizde. Gerçekten kendimizi, kim olduğumuzu görebiliyor muyuz, yoksa sadece insanların gözündeki 'biz'den mi ibaretiz? Hangisi gerçek? Ve hangisi gerçek bizi tanımlıyor? Keyifli okumalar.
Biri Hiçbiri Binlercesi
Biri Hiçbiri BinlercesiLuigi Pirandello · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,146 okunma
3. Acemi Zihni Şu anın zenginliği aynı zamanda yaşamın kendi zenginliğidir. Çoğu zaman bildiklerimizin düşüncelerimizi ve inançlarımızı etkilemesi, bizi her şeyi olduğu gibi görmekten alıkoyar. İçinde bulunduğumuz anın zenginliğini görmek için her şeyi ilk defa oluyormuş gibi görmeye istekli olmayı gerektiren "acemi zihni ne sahip olmalıyız. Eğer acemi zihnine sahip olursak, yaşadığımız anın geçmişteki yaşantılarımıza dayanan beklentilerimizden etkilenmesine engel olabiliriz. Acemi zihni bizim yeni fırsatlara açık olmamızı ve bildiklerimize hapsolmamamızı sağlar, çünkü hiçbir an bir diğeriyle aynı değildir. Her bir an biriciktir ve kendine özgü fırsatları vardır. Gökyüzünü, yıldızları, ağaçları, suyu, taşları gerçekten de oldukları gibi net ve etkilenmemiş bir zihin ile görebiliyor muyuz? Acemi zihni bize bu basit gerçeği hatırlatır.
Reklam
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.