Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
7/10 puan verdi
Her Kalp Kırılır
Tam 4 saatte hiç sıkılmadan okuduğum tam anlamıyla kafa dağıtmalık bir kitaptı. Kişisel fikrim olduğunu belirterek bu yazarımızın Verity dışında kitaplarını okuyamamıştım çünkü benlik bir yazım dili ve konusuna sahip değildi. Ama bu kitaba bir şans vermek istedim ve beğendim. Biraz kitaptan bahsedecek olursam, Samson hakkında en başında çok daha farklı tahminlerim vardı ama sonu beni gerçekten şaşırttı. Spoiler olmasın diye söyleyemiyorum ama daha farklı bir durum olacak diye düşünmüştüm. Öyle olsa biraz daha mutlu olabilirdim çünkü kitapta geçen şey biraz ilginç geldi. Ama yine de Samson gayet tatlı ve kibar biriydi bu yüzden çok sevdim. Beyah ise gerçekten çok zeki ve tatlı. Zeki kadın karakterler okumayı çok seviyorum ve bu yüzden bu kitabı çok sevdim. İkisinin ilişkisi ise gerçekten güzel ilerledi. Bir anda hop noluyoruz dedirtmedi, aşamaları görmek çok hoşuma gitti. Beyah’ın kendi sınırlarını çizmesi ve bunu hep belirtmesi, Samson’un ise bu sınırları Beyah istemeden aşmaması bu kitapta en beğendiğim kısım oldu. Kitapta geçen diğer karakterleri de gerçekten çok sevdim. Hepsi tam yerinde kitaba dahil oldular. Açıkça isim veremiyorum spoiler olması açısından ama Sara süper biriydi. Sonu değişebilir miydi? Evet. Ama çok üstüne durulmalık bir durum değil çünkü tamamen kafa dağıtma kitabı olarak okudum ve işe yaradı. Eğer yormayan ve basit çerezlik kitap arıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
Her Kalp Kırılır
Her Kalp Kırılır
Colleen Hoover
Colleen Hoover
Her Kalp Kırılır
Her Kalp KırılırColleen Hoover · Ephesus Yayınları · 20213,109 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Gladys Comeau'nun bir trene bindikten sonraki kayboluşuyla başlıyor. İnsanlar onun tam kayıp olduğunu bildirecekken, her seferinde başka bir tren hattında görülüyor. Bu öyle bir gizemli yolculuk ki, yolun sonunun hiçbir yere varmadığı, insanın asla geri dönemeyeceği bir ortadan kaybolma hikayesi... Swastika kolay terk edilebilecek bir yer değildi. Çünkü orada 200 kişi yaşardı. Herkes birbirini tanır ve biri buradan ayrılırsa hemen fark edilirdi. Gladys'in kaybolma haberin yayıldıktan sonra her yere baktılar. Evini bile baştan aşağı aradılar. Peki neredeydi? Kitabın konusu gerçekten de oldukça ilginç. Ölüm, intihar, yalnızlık, dostluk gibi kavramların zemininde güzel bir yolculuk sunuyor yazar.
Kayıp Tren
Kayıp TrenJocelyne Saucier · Yeni İnsan Yayınevi · 20231 okunma
Reklam
228 syf.
9/10 puan verdi
Kitap karakterimiz olan Özgün ile mavi yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?‍️Özgün, mesleğini severek yapan bir doktordur. İstanbul Şile'de Deniz Yıldızı Halk Plaj'ında gizli bir mabed bulur ve artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Mücevher Ustası ile tanışması ve ona verdiği mavi renk saat ile artık kendini bulmanın zamanı geldiğini anlar. İşin ilginç yanı saat tam 7' de durmuştur. İlk durağı olan Japonya'ya doğru yola çıkar. Artık Özgün için kendini yaşama, farkına varma zamanıdır. Bakalım bu macerada bizi neler bekliyor? Mavi adalettir Özgün kendi adaletini bulabilecek mi? Ve ayrıca gerçekten şu yönden de kitabı çok beğendim içerisinde kişisel gelişim olarak kendinizden bir parça bulabileceksiniz.Japonya 'nın Honşu Adasına(Japonyanın en büyük adası) seyahat eden Özgün, kendi mavisini arıyordu. İlk ziyaret ettiği yer, Himeji Kalesi oldu.Miso çorbasını da bu kitaptan öğrendim.(Fasulye ezmesiyle hazırlanan bir çorba)Resmen kitapla birlikte Japonyayı gezdim diyebilirim.Bence okumalısınız şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.Sizlere kitaptan aşağıya alıntılar bırakıyorum.Kitapla sağlıcakla kalın.
Bir Nefes Mavi
Bir Nefes MaviHalil Onur Ezcan · İkinci Adam Yayınları · 202152 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabın bu kadar iyi olmasını beklemiyordum…
Freida Mcfadden’in okuduğum 2. kitabıydı ve Hizmetçi’den sonra çok beklentiye girmemeye çalışmıştım çünkü Hizmetçi beni gerçekten etkilemişti ve bu kitabın aynı etkiyi yaratamayacağını düşünmüştüm. Ama hiç de öyle olmadı ve Hizmetçi’den kat be kat daha çok beğendim. Kitapla ilgili her şey çok güzeldi. Gerilim, psikoloji, polisiye, özgün karakterler, olay örgüsünün ilerleyişi. Kitapta beni en çok etkileyen şeyin karakterler olduğunu belirtmek isterim. Gerçekten hepsi çok ilginç ve kendine has özellikleri olan karakterlerdi. Tekrardan, her şey çok güzeldi. Beğenmediğimi söyleyebileceğim pek bir kısmı yok sanırım. *BURDAN SONRA SPOILER SAYILABİLECEK ŞEYLER VAR* Hoşuma gitmeyen kısım sadece sanırım yazarın bizi şaşırtmak için yönlendirmesiydi, çünkü okurken bu kadar basit olamaz herhalde bunları bize veriyor olamaz diye endişelenip hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünmüştüm AMA bir şekilde olayları toparlayıp her şeyi ilginç hale getirmesi güzeldi. Yani beğenmediğim kısım bile toparlanmıştı. Ama yine de gerekli miydi bilemiyorum tabii illa bir yönlendirme yapılıp ters köşe yapılmak istenmesi de normal geliyor. Herkese tavsiye ederim herhalde gerçekten merak uyandırıcı ve zekice kurgulanmış bir kitaptı. İyi okumalar,
Sakın Yalan Söyleme
Sakın Yalan SöylemeFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2024521 okunma
Kai asla akıllanmıyo lsmsmdmxşsşx
"Kibirli, cepleri para dolu biri gibi görünüyordun. Öyleleri favori hedeflerimdir." "Eh, bu hedef parasını çaldığını anlamıştı." "Paranı çaldığımı çok geç anladın." "Tuhaf, seni kısa süre sonra yakaladığımı hatırlıyorum." "Sadece geri gelip seni kurtardığım için. Ne yani, sen fark etmeden paranı tekrar çalamayacağımı mı sanıyorsun?" "Yaptığın her şeyi fark ettiğimi düşünüyorum. Bu yüzden, hayır." "Bu, bir meydan okuma mı Azer?" "Bu, bir gerçek Gray." "Öyle mi?" dedi. Sonra yüzlerimizin arasında bir şeyi salladı. "Gerçekten ilginç. Çünkü dansa başladığımızda senden bunu aşırmıştım."
Sayfa 250 - Pae-KaiKitabı okuyor
Gerçekten Mustafa Kemal ve onun "inkılaplar"yla ilgili olarak yaratılan efsane, yedi yüzyıllık Hilafet ve Saltanat devrinde yaratılmamıştır. İlginç olan bir şey de, bu efsane üreti­cilerinin, sözde efsaneleri yıkmak, hurafeleri yok etmek amacıy­la yola çıkmış olmalarıdır! Topluma, rasyonel düşünceyi ege­men kılmak amacıyla yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde hurafe üretmişlerdir. Putları yıkmak için yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde put ürettiler. Cumhuriyet aydını, put üreticiliği ve bekçiliğine koşulmuştu.
Reklam
Ama işin en ilginç yanı ne biliyor musun? Dünyevi hayatımız da aslında bu rüya aleminden pek farklı değildir. Rüya bilinçsizlikse, hayatta yarı bilinçsizlik halidir. Ve gerçek hayatta da zihin boşluklara katlanamaz; tutarlı, sağlam bir hayatın devamını srzu ettiğinden de o boşluğu doldurmak amacıyla harekete geçer, haliyle hemen bir hikaye aramaya koyulur Birgül boşluklar sanrılarla doldurulur. Yine burada da hikayenin mantıklı olup olmamasının bir önemi yoktur. Çünkü doğrularda daima boşluk bulunur. Bir düşünsene, dünyada binlerce hikaye var ve herkes inatla kendi hikayesinin doğru olduğuna inanıyor. Anlayacağın, ya inanırsın ya uyanırsın kuralı gerçek hayat için de geçerlidir; ya inanırsın ya da ölürsün. Ve inan bana dostum, hiçbir ölümlü bundan kaçamaz. En inançsız insanın bile derinlerde inanageldiği mutlaka bir kendi hikayesi vardır , farkında olmasa, inanmamayı marifet sanıp şiddetle inkara kalkışsa bile. Ve sanma ki inançsızlık iddiasında olup, bunu yerli yersiz dile getiren özenti tipler, inananlardan daha akıllıdır. Marifet inanmakta ya da inanmamakta değil, gerçeği arama cesareti gösterebilmekte, hem de asla bulamayacağını bile bile. Tarihte sadece bir kişi yan çizmeyip gerçekten bu cesareti gösterebildi, o da ne yazık ki bir ata sarılırken aklını oynattı. ( Friedrich Nietzsche)
Sayfa 337Kitabı okudu
Yeni tanışılan kişinin isminş hatırlama
Biriyle tanıştığınızda, o kişi hakkında daha fazla bilgi edinmek yerine onu becerileriniz ve uzmanlığınızla etkilemeye odaklanabilirsiniz. Karşı tarafla diyalog kurmaya kalkmadan sürekli kendiniz hakkında bilgi verebilirsiniz. Bunlar da haliyle karşı tarafla aranıza bir duvar örebilir ve karşınızdakinin ismi o duvara çarparak beyninizin derinliklerine ulaşamadan kulaklarınızdan sıyrılıp gidebilir. Büyük bir hafıza ustası ve Unlimited Memory kitabının yazarı Kevin Horsley, "En büyük sorunlardan biri, insanların aslında ismi duymamalarıdır" diyor ve ekliyor "Gerçekten konsantre olamıyorlar çünkü karşı tarafı dinlemek yerine ilginç olmaya çalışıyorlar". Sonuç olarak, dinlemek için zaman ayırmadığınız bir ismi aklınızda tutmanız zor olabiliyor. Bu yüzden karşı tarafın ilgisini sözlerinizde toplamak yerine ona onun hakkında sorular sorarak ya da onu dinleyerek onun adını aklınızda tutmanızı kolaylaştırabilirsiniz. Burada iyi bir dinleyici olmanın irfanından söz etmiyoruz elbette. Sonuçta yeni tanıştığınız bir insana atfedeceğiniz önem derecesi sizi bağlar, ancak iyi bir dinleyici olmaya çalışmak isim hafızanızı geliştirir.
96 syf.
10/10 puan verdi
Spoiler
İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarında geçen, olayları, kişileri birbirinden ilginç bir hikaye. Martin O'Boy'u ve kedisi Ucuz'u geç tanıdığımız için üzüleceğiz. ... Bir de kendisini süper kahraman Kaptan Marvel'le özdeşleştiren Billy Batson var, Martin'in can arkadaşı. Mahallenin delikanlısı Buz Sawyer ise neşeli ve mert
Ottowa'daki Çocuk
Ottowa'daki ÇocukBrian Doyle · Bu Yayınevi · 201311 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kanım dondu. Aşk hikayesi ile başlayıp sonunda taciz, delilik ve cinayetlerle son buldu. Kitabın başından sonuna kadar hayat dolu olan Katya nasıl böyle biri olabildi? Sanırım doğarken annesini öldürmesi de yazar için tam bir metaformuş. Zira kardeşi, babası, sevdiği adamlar ve sonunda kendini öldürmesi ile toplu katliama imza atmış bulunuyor. Annesinin doğumda ölmesi katliamın başlangıcıymış.Doktor, şanslı adammış ki iyi yırttı bu işten. Yaşadı yaşamasına ama bu travmayla buna yaşamak denirse. Bin ömrü olsa insanın bir kere bile yaklaşmaz aşka bir daha bunca olaydan sonra. Ben en çok Paul’a üzüldüm. Kendisini ailesine adamış, hayatını bir gün bile yaşamamış, fedakarlıklardan usanmamış olmasının karşılığı ölümmüş. Katya’ya gelirsek yaşadığı taciz onu delirtmiş. Zor… Çok zor yaşadığı… Baş edememiş olması olası. Keşke başına geldiğinde kendisini vursaydı sadece. Böylece bu ağır deliliğe maruz kalmazdı belki. Böyle delirme hissine karşı koymasına hiç gerek yoktu, ölüme teslim olmak böyle durumlarda en iyisidir. Tabi o zaman roman böylesine şaşırtıcı olmazdı. Bu arada hakkını vermek lazım yazarımız gerçekten acımasızmış. Kitabın başından itibaren ser verip sır vermedi. Gerçi okurken hep kafama yatmayan şeyler oldu ama açıkçası sonunu böyle beklemiyordum. Sonuna kadar aşk dolu olan bir kitap sonunda katliama dönüştü. Hala etkisinden çıkamadım. Çok ilginç bir kitaptı. Tabi ki beğendim ama sonu çok acıydı. Beni üzdü. Üzülmek isteyen okuyabilir. İçiniz parçalanacak buna emin olun.
Katya'nın Yazı
Katya'nın YazıTrevanian · E Yayınları - Yabancı Romanlar Dizisi · 20171,758 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.