Düşünce ve yazının eylemler üzerinde dönüştürücü bir baskısı olmadığında söz konusu hükmün, olayın; adalet veyahut zulmün elle tutulur bir keyfiyeti kalmaz. Sadece magazinel bir boyut kazanır. Bir efelenme, nefs kavgasına gerekçe kılınır. Bugün gelinen son durumda "Filistin" de maalesef bahsolunan kurbanlar arasına dahil edilmiştir.