Bütün suçu öğretmenlere yüklemek istemiyorum çünkü her şeyden önce tek suçlunun onlar olmadığını biliyorum. Bu nunla birlikte toplumun onlara biçtiği uşak giysilerini, böylesi bir kendini beğenmişlikle üstünde taşıyan bu uşak takımından paçayı kurtardığımızı gerekçe gösterip, onların neden olduğu bunca zarar ziyanı bilmezlikten gelmek doğru değil. Bir kere, zeka katliamının doğrudan sorumluları oldukları nı göz ardı edemeyiz. Aptallık bulaşıcı bir hastalık değil. "Ap tallığın yayılmasında en büyük suçlu kitle iletişim araçlarıdır." Elbette ama bu işte, öğretmenlerin de gazeteciler kadar payı var. Zaten, ikisi de aynı işi yapmıyor mu? Bilgilendirerek bi çimlendiriyorlar, akılda tutulması gerekeni aktarıyorlar. Günün modasına uygun gerekçesiyle, aynı müziği ve sözleri yinele yip duran bir şarkıcı gibi. Ancak öğretmenlerin durumu biraz daha kötü; yönetmenler genel istek üstüne yinelenen şov prog ramlarında onlar kadar bilinçsiz davranmıyorlar. Televizyon programlarını hazırlayan aptallaştırma uzmanları, iyi seyirciyi alıkoyup kötü seyirciyi dışlamaya kalkışmıyorlar. Hiç olmazsa, bunun umurlarında bile olmadığını söyleme dürüstlüğünü gös teriyorlar. Oysa öğretmenlerin bütün işi gücü (bugüne kadar, bunun tersini öne süren olmadı) elemek, işlerine yaramayanları ayıklayıp yarayanlara karşı ayrıcalıklı davranmak.
Sayfa 141 - Ayrıntı Yayınları