Dostlarımız, komşularımız, insanlar huzuru hep sessizlikte bulurdu. Çok eskidendi bunlar, şimdi gürültü içindeyiz, beyinler gürültülü, sokaklar, ruhlar, inşaat gürültüleri, bağrışmalar, yüksek sesle konuşmalar, kendini belli etme çabası içindeki gereksiz böğürmeler, arabaların beygir kornaları, ses, ses, ses. O zamanlar az görüşürdük insanlarla, az mesaj verirlerdi bize, ya da az söz söylerlerdi, şimdi konuşma bombardımanına tutuyoruz tüm hayatımızı, fazla enerji, fazla iletişim. Sonuç: aşırı modernizm. Yani göte giren şemsiyenin artık orada takılı kalması, açılmaması.