Anne Sexton gizdökümcü şairlerden bir tanesi ve 20. yy’da, feminist hareketin yükselişe geçtiği, kadın şair ve yazarların erkek takma isimleri ile değil, kendi isimleriyle eserlerini yayımlamaya başladıkları, kadınların birçok haklarını elde ettikleri ve aynı zamanda da “kadın” kimliğinin karmaşaya büründüğü bir yüzyılda, bir kadın.
Hal böyle
(...) hayatımızın ilerleyen bir döneminde birini kaybettiğimizde, çocuklukta yaşadıklarımız tekrar canlanır. Tekrar anneyle olan orijinal ikircikli ilişkiye geri dönüş yapılır.
Hicret...
"Bizim ciddi manada bir hicrete
ihtiyacımız vardır.
Hicret, "Bir kavim kendi nefsindekini
değiştirmedikçe Allah onların durumlarını
değiştirmez." (Rad: 11) yasasına uygun yapılan
bir mücadeleye başlamaktır.
Hicret, ilk önce nefislerimizdeki her türlü gayri
İslamî anlayış ve duygulardan
arınmak, amellerimize yerleşen gayri İslamî davranış ve alışkanlıkları
terketmektir.
Hicret, evrensel düşünmeyi bilmektir. İslamın bir
coğrafyanın, bir içkin, bir
mezhebin ve bir ülkenin malı değil, bütün bir
insanlığın malı olduğuna
inanmaktır.
Hicret, insanın en çok sevdiği fakat Allah'ın
dininin yaşanmasına engel olduğu
zaman vatanın, milletin, ailenin, sosyal sınıfın,
makam ve mevkinin Allah'ın
dinine hizmet etmek için terk edilmesidir.
Hicret, bir kaçış değildir. Kafirlere ve zalimlere
terkedilen haklarımızı geri
almak, mücadelenin şartlarını yaşanır hale
getirmek için hazırlanmaktır
Yani geri dönüş ve hesap sorma eylemidir hicret.
Bir kitap nasıl bu kadar sürükleyici olabilir...
Gerek ders kitaplarında, gerek okuma kitaplarında "hicret" i okumuştum.Ancak hiç birinde bu kadar akıcılığı ve detaycılığı görmemiştim.
Film izler gibi oldum, o döneme gittim kitapta.
Hicreti, bilinmeyen yönleriyle zengin bir anlatımla sunuyor yazar. Hicret kavramının farklı noktalarına da değinip okuyucuda ufuk açıcı etki bırakıyor.
İslam tarihinin en önemli olaylarıdan hicreti, bu eserde okuyun derim.
Keyifli Okumalar :)