Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince İçimdeki azgın devi rüzgârlara attım Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin.
Geri Gelen Mektup
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince. Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince, Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım Gözler ki, birer parçasıdır senden ilah'ın Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin. Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Reklam
Sana doğru geldim giden ırmak gibi denize Bir çırpıda kıydım akışıma dağlarıma Boşladım uğrunda dostlarımı çocukluğumu Ömrümün her damla suyu senin sonsuzluğunun tuzunu aldı Güneşin dağıttı folklorumu Saltanat sürüyorsun kanımda düşümde çılgınlıklarımda Sana verdim belleğimi bir lüle saç gibi Yalnız senin karlarında uyuyorum artık Saldım
Sayfa 28
Uzaktan gelen mektup...
Hayatımı mahvettim. Üstelik bunu yaparken aklım başımdaydı. Hayatımı bile bile mahvetmemin tek sebebi vardı: Aşıktım ve dünyanın geri kalanının gözümde zerrece değeri yoktu.
236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Adı bilinmeyen bir ülkede,görülmemiş bir olay gerçekleşir ve hiç kimse ölmemeye başlar.İlk başlarda ölümsüzlük durumu herkesin hoşuna gider fakat daha sonra cenaze levazımatçıları,sigorta şirketleri ve başka meslek dalları ölümsüzlukten kaynaklanan zararlarının karşılanması için hükümetten destek isterler.Bu arada bir ailenin aklına gelen olay herkesi şaşırtır başka bir ülkeye gidince ölümün gerçekleşmesi durumudur bu.Herkes bu durumdan faydalanmak için hastalarını sınırlara taşımaya başlar her ne kadar bu yolla bir çok kişi ölse de binlerce kişi yinede ölmemektedir.Günün birinde bilinmeyen ülkede ölüm tekrar görevine başlayınca bu kezde yeterince tabut ve cenaze levazımatı yokluğu sorunu baş gösterir.Ölümün ölecek kişilere gönderdiği mektup bir müzisyene ulaşamadan geri gelmektedir ölüm buna çok şaşırır ve sinirlenir ona zarfı vermek için planlar yapar ama ona aşık olarak başarısız olur.ve "Ertesi gün hiç Kimse Ölmedi". José Saramagodan okuduğum üçüncü kitaptı bu.Gerçekten çok severek ve kurgusuna hayran kalarak okudum.Herkesin okuması gereken bir şahaser diyebilirim.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202012bin okunma
Geri Gelen Mektup:
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.