Jodi Picoult sevdiğim bir yazardır. Kitaplarındaki gerçekçilik, duyguları hissedebilme, empati yaptırabilme olayı çok hoşuma gider. Ancak bu kitap diğerleri kadar gerçekçi diyebileceğim bir kitap değildi.
Aslında kurgu güzel ve ilginç. Bir roman okuyup filler hakkında bu kadar bilgi sahibi olmak hoşuma gitti. Ayrıca çalıştıkları alanın bu olması, fillerin duyguları, Maura'nın o anaçlığı her şey çok güzeldi fillerle alakalı. Ancak geri kalan kısımdan çok verim alamadım. Sanki karakterler tam, her şey tam ama bir şey eksik. Anlatım kopuk biraz. Bir mekandan başka bir mekana geçtiğini anlayamıyor, bir süre kafa karışıklığıyla kitaba bakıyoruz. Bilim ve gözlem odaklı onca sayfa sonunda bu sona bayağı şaşırıyoruz. Ters köşe ve beklenmedik bir son ama mantığıma yatmıyor. Herkes mi medyum o zaman? Herkes mi görebilir ölüleri? Orada açıklanamamış bir düğüm var sanki. Kitapta kafa karıştıran, yetersiz kalan çok kısım var.
İnsanlar ağlamış, bayılmış ancak ben o kadar da beğenemedim maalesef. Biraz fa Virgil gibiyim çünkü, bir şeye inanmam için somut kanıt lazım. Fantastik kitap kategorisinde olsa belki yine tamam ama burada oturmamış. Ayrıca görünen o ki Jodi Picoult hayaletleri seviyor. Bunu beğendiyseniz Bir Daha Bak'ı da beğenebileceğinizi düşünüyorum. Ama bana sorarsanız, Kız Kardeşim İçin ve Cam Çocuk okuduktan sonra bir hayli sönük kalıyor.