Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir
Bazı insanlardan kopmak güç. Bu bazen aileden biri olur bazen eski bir dost bazen yeni biri. Zihnimizde yok saysak da varlığı bir türlü son bulmuyor, kopamıyor insan. Ne tuhaf. Aynı kitapta geçiyor: "Yaşayan birinin yası nasıl tutulur diye soruyordu kendi kendine." Her şey bu soruda gizli sevgili okur. Yüreğimizden söküp attık mı birini,
Freudun kritik dönem diye belirttiği her evreyi bok gibi geçirdiğimden olsa gerek, ben toparlanamıyorum. Ara ara intihar, bunalım,korku, korkusuzluk, hayatı çok sevme, gevezelik, serserilik, iman, günahkar... Manyak oldum çıktım iyi mi