Sen sus ben gevezeyim hiç susmam ‼️😈
Biliyorum çok gevezeyim 🤡🤣
Reklam
Tuhaf şey, başkalarına ne kadar sessizsem, sana karşı da öyle gevezeyim.
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
“Suskunluğumu mazur gör. Uzun zamandır hiçbir ses duyulmuyor bu uzun koridor boyunca dizilmiş hücrelerden. Canlılığa dair tek bir işarete, hatta hücrelerden yükselen o acı çığlık seslerine dahi hasret kalır olmuştum. Hak verirsin ki onca vakit yalnız kalmış biri, canlılığa dair tek bir işaret görünce ne diyeceğini bilemiyor âdeta nutku tutuluyor. Burada oluşun bende hem bencil bir sevinç hem de hâlden anlar bir hüzün yarattı. Ah ne gevezeyim! Sanırım sen de benim gibi bir kuklasın. Çünkü bu odaların eski misafirleri itile kakıla alt katlara sürüldüler. Konuşabilen insanlardı her biri. Ne yazık onlara! Onları götürdüler fakat beni götürmediler. Bir başıma kalakaldım bu kimsesiz yerde. Kanımca bu katı yalnızca biz kuklalara ayırdılar. Ama benden başka kuklanın geleceğine ihtimal vermezdim. Pek kesin konuşuyorum. Söylesene, bir kukla mısın gerçekten?”
Çok Konuşmak
çok konuşurum, gevezeyim. en azından ben kendimi öyle görüyorum. bazı insanlarda bana sessiz der. bazen kendimi konuşmak zorunda hissederim. örneğin bir arkadaşla karşılaştığımda. sizde de olur muhtemelen. susarak oturmak ayıp olur gibi gelir. illa sohbet açmalıymışız gibi hissederiz. bu seferde boş konuşuruz :) hiç alakasız konulardan giriş yapmaya başlarız değil mi böyle durumlarda. bu sefer karşıdaki insan da sıkkınlığını belli etmekle etmemek arasında gider gelir. biz bazen boş muhabbet açan tarafızdır bazen de bize boş muhabbet açılmıştır ve sıkkın pıkkın cevap vermeye çalışıyoruzdur. çok konuşmanın bir diğer sıkıntılı tarafı özelimizden bahsetmeye başlamamızdır sanırım ki bu konu başka bir gün ele alınmayı hakediyor. borçlarımızdan ailevi sıkıntılarımızdan hastalıklarımızdan bahsederiz karşı tarafı hiç alakadar etmediği ortak bir konu olmadığı halde. halbuki spordan başka konu konuşmasak daha iyi sanki. ya da siyasetten. ya da dinden. genel gidişattan. birde karamsar konuşuruz mecburen, karşı tarafında canını sıkarız genellikle. çünkü çoğu insan için haberler önemli değildir. dünyada ne olup bitiyor haberleri bile olmaz. buradan şu sonuca varabilir miyiz, konuşmak gereksiz bir eylemdir bu zamanda. mecbur kalmadıkça veya kafa dengini bulmadıkça. peki birileriyle yanyana geldiğimizde sussak olmaz mı ? bir denemeli. bir de kültür olarak kimse kimsenin gözlerine bakmaz, ayıp olur. belki bu yüzden de insanların duygu durumlarını anlamadan dümdüz konuşur gideriz. iki kişilik üç kişilik monologlar yaparız belki de. sizin de bu konuda fikirleriniz olursa yorum kısmına yazın :)
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.