Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tuhaf şey, başkalarına ne kadar sessizsem, sana karşı da öyle gevezeyim.
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
“Suskunluğumu mazur gör. Uzun zamandır hiçbir ses duyulmuyor bu uzun koridor boyunca dizilmiş hücrelerden. Canlılığa dair tek bir işarete, hatta hücrelerden yükselen o acı çığlık seslerine dahi hasret kalır olmuştum. Hak verirsin ki onca vakit yalnız kalmış biri, canlılığa dair tek bir işaret görünce ne diyeceğini bilemiyor âdeta nutku tutuluyor. Burada oluşun bende hem bencil bir sevinç hem de hâlden anlar bir hüzün yarattı. Ah ne gevezeyim! Sanırım sen de benim gibi bir kuklasın. Çünkü bu odaların eski misafirleri itile kakıla alt katlara sürüldüler. Konuşabilen insanlardı her biri. Ne yazık onlara! Onları götürdüler fakat beni götürmediler. Bir başıma kalakaldım bu kimsesiz yerde. Kanımca bu katı yalnızca biz kuklalara ayırdılar. Ama benden başka kuklanın geleceğine ihtimal vermezdim. Pek kesin konuşuyorum. Söylesene, bir kukla mısın gerçekten?”
Reklam
Çok Konuşmak
çok konuşurum, gevezeyim. en azından ben kendimi öyle görüyorum. bazı insanlarda bana sessiz der. bazen kendimi konuşmak zorunda hissederim. örneğin bir arkadaşla karşılaştığımda. sizde de olur muhtemelen. susarak oturmak ayıp olur gibi gelir. illa sohbet açmalıymışız gibi hissederiz. bu seferde boş konuşuruz :) hiç alakasız konulardan giriş yapmaya başlarız değil mi böyle durumlarda. bu sefer karşıdaki insan da sıkkınlığını belli etmekle etmemek arasında gider gelir. biz bazen boş muhabbet açan tarafızdır bazen de bize boş muhabbet açılmıştır ve sıkkın pıkkın cevap vermeye çalışıyoruzdur. çok konuşmanın bir diğer sıkıntılı tarafı özelimizden bahsetmeye başlamamızdır sanırım ki bu konu başka bir gün ele alınmayı hakediyor. borçlarımızdan ailevi sıkıntılarımızdan hastalıklarımızdan bahsederiz karşı tarafı hiç alakadar etmediği ortak bir konu olmadığı halde. halbuki spordan başka konu konuşmasak daha iyi sanki. ya da siyasetten. ya da dinden. genel gidişattan. birde karamsar konuşuruz mecburen, karşı tarafında canını sıkarız genellikle. çünkü çoğu insan için haberler önemli değildir. dünyada ne olup bitiyor haberleri bile olmaz. buradan şu sonuca varabilir miyiz, konuşmak gereksiz bir eylemdir bu zamanda. mecbur kalmadıkça veya kafa dengini bulmadıkça. peki birileriyle yanyana geldiğimizde sussak olmaz mı ? bir denemeli. bir de kültür olarak kimse kimsenin gözlerine bakmaz, ayıp olur. belki bu yüzden de insanların duygu durumlarını anlamadan dümdüz konuşur gideriz. iki kişilik üç kişilik monologlar yaparız belki de. sizin de bu konuda fikirleriniz olursa yorum kısmına yazın :)
Ben ermeni dölü, kürdün, bodrumdaki yanık kokulu, yayın yasaklı ölüsüyüm. Sivil bir cesedin üniformasıyım. Ben, tecavüz mağduru bir kadının, ''Orospu'' damgasıyım. Bir transın kaba makyajı, feryadının karma gırtlak sesiyim... "Barış" beyanından sağ kurtulan kanlı, yorgun bir uzuv, kuru bir dalak parçasıyım. Bazen
Beni tanıyan herkes bana pek konuşkan olmadığımı söylüyor. Oysa ben hep düşünüyordum. Bilmiyorlar ki, düşünmek sürekli kendinle konuşmaktır. Hepinizden daha çok konuştum ben. En gevezenizden daha gevezeyim aslında ama beni hiç duymadığınız için hiçbir muhabbetinize ortak olamadım.
Tufan Tanyel
Tufan Tanyel
#ihtiyar
"Hayat kısa saçlarım karışık. Hala diş macunlarını ortasından sıkıyor ve yemek yerken mutlaka üstüme döküyorum. Çok gevezeyim bazen kendi kendimin sözünü kesiyorum. Heyecanlıyım biraz deli fazlaca gözü kara.. Ama seviyorum. Beyaz saçlarımdan demir ayağıma kadar seviyorum kendimi. Hatta el parmaklarımdaki basenleri bile seviyorum. Çünkü ruhum başka bir beden can bulmayacak ve başka bir hayatım olmayacak. Neden sevmeyeyim ki?"♥️💫🌼 (Neslihan Tay)
Reklam
Ben Ermeni dölü, Kürdün, bodrumdaki yanık kokulu, Yayın yasaklı ölüsüyüm. Sivil bir cesedin üniformasıyım. Ben, tecavüz mağduru bir kadının, ''Orospu'' damgasıyım. Bir transın kaba makyajı, Feryadının karma gırtlak sesiyim... "Barış" beyanından sağ kurtulan kanlı, yorgun bir uzuv, Kuru bir dalak parçasıyım. Bazen
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.