Bana diyorlar ki: ''Bir cehennem olacaktır ve hatta vardır.'' Olmaz. Gönlüm buna inanmaz. Eğer aşıklar ve mestler için bir cehennem olsaydı; cennet, avuçlarımın içi gibi bomboş kalırdı.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur kitabını okumaya daha yeni başladım. Nasıl bir kitap olduğu hakkında henüz bir bilgim yok ama güzel bir kitap olduğunu tahmin ediyorum. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kitaplarını daha yeni okumaya başladığım için yazar hakkında fazla yorum yapamicam. Etrafımda duyduğum kadarıyla çok başarılı bir yazarmış. Ben de o yüzden merak edip okumya başladım. Umarım beklediğim gibi güzel bir kitaptır.
Güzel bir kitap,kitaba gençler için sözlük, araştırmacılar için dizin ilave edilmesi kitabı daha kullanışlı hale getirmiş.Sözlüğün yeterli olmadığını gördüm mesela tayy-i eb'ad,seyf-i ilahi,aport gibi onlarca kelimeye sözlükte yer verilmemiş. Herşeye rağmen bu heccav şairin şiirlerinin yer aldığı bu kitabı taşlama tarzı şiir sevenlere tavsiye ediyorum.
Edebi yönden hiç bir güzelliği yok denecek kadar az olan kitabın bu kadar çok tanınması içeriğinden değil sadece sosyal medyada yapılan tanıtımından dolayıdır.
Sayfalar (şiir güzelliği açısından) bomboş anlamsız fotoğraflarla doldurulmuştur.
Böyle güzel isim ile taçlandırılan bir esere yakışmayan bir şiir(!) kitabı.
Bir kitapta ancak bu kadar çok şey anlatılır hem de bu kadar yalın bir dille
Nasıl ifade etmeli şiir gibi:)) sembollerle hayatın tam ortasında ve gerçek; bir nevi özet olmuş
kitaplığınızda olsun ve yıllar sonra tekrar açıp okuyun bu kitabın eskimediğini görün
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351.5k okunma
Yazarın kendisini ve Nazım Hikmet sevgisinin nasıl başladığını anlatan yarı oto biyografik yarı roman bir kitap.
Nazım Hikmet ile ilk ne zaman tanıştığını, ailesinin edebiyat ile olan ilişkisini vs. oldukça detaylı ve okuyucuyu sıkmayacak bir şekilde anlatmış yazar.
"Cenova' ya indiğim sabah seni katiyen göremezdim.
Aklım başımda değildi küfür gibi huzursuzdum.
Herkes beni unutmuştu ben kimseyi unutmamıştım.
Zehra'yı unutmamıştım allahsız gözlerini unutmamıştım.
Sol böğrüme sanki çıplak bir hançer saplamışlardı."
Yasaların yargısı doğru mudur
Ya da yanlış mıdır bunu bilemem;
Bildiğim tek şey bu hapishanede
Demir gibi sağlamdır tüm duvarlar,
Bir yıl kadar uzundur her geçen gün
Yıl bitmek bilmez, uzadıkça uzar.
Kabil'in Habil'i öldürdüğü
Günden beri hiç dinmedi acılar
Çünkü insanların insanlar için
Koymuş olduğu bütün yasalar
Tıpkı
Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir