Cesaret ancak korkmayı bilen insana yaraşır. Bu sadece bir meselenin üzerine gitmek değildir, bu aynı zamanda bir fedakârlıktır. Neden fedakârlık diyorum? Çünkü cesur kişi korkuyu tanır; bir meselenin üzerine giderken, savaşırken, ayağa kalkarken veyahut inat ederken neleri kaybedebileceğini de bilir. Ödeyebileceği bedeli bilir. İşte bu da fedakarlıktır. Korku ve cesaret bu yüzden birbirleriyle sıkı sıkıya bağlıdır, birbirleriyle diyalektik bir ilişki içindedir.
Hepimizin içinde dr.jekyll ve bir bay hyde var.
İnsanlar eskiden hem kendilerine hem de saygınlıklarına leke sürülmesin diye kirli işlerini gözü kara haydutlara yaptırırlarmış. Oysa ben bunu zevk için yapan ilk kişiydim. Halkın gözündeki saygınlığının yüküyle gönülsüzce yaşayıp giderken, bir anda toy bir delikanlı gibi üstündekileri çıkarıp atarak özgürlük denizine balıklama dalan ilk kişiydim. Ama geçit vermez kisvemle tam bir güvenlik içindeydim. Düşünsene - ben yoktum ki! Laboratuvarımın kapısından gizlice içeri süzülüp, hep hazır tuttuğum iksiri birkaç saniye karıştırıp iç- tim mi, her ne yapmış olursa olsun Edward Hyde nefesin aynadaki buğusu gibi silinip gidiyor; yerini, çalışma odasındaki gece lambasını kısmış, en küçük bir kuşku uyandırmaksızın evinde sessiz sakin oturan Henry Jekyll alıyordu.
Reklam
Şimdi sen giderken; O kadar çok seni seviyorum de ki bana, Başka biri gelip seni seviyorum dediği zaman, Sus diyeyim, Böyle laflara kalbim tok benim
Bülbül ve Gül
"Ne saçmalık şu Aşk denen şey!" dedi Öğrenci, yürüyüp giderken. "Mantığın tırnağı bile olamaz, çünkü hiçbir şeyi kanıtlamaya yaramıyor ve insana hep gerçekleşmeyecek şeylerden bahsediyor ve insanı gerçek olmayan şeylere inandırıyor. Hatta, gayet işe yaramaz bir şey, Felsefe'ye geri döneceğim. Metafizik öğreneceğim." Bunları söyleyerek odasına döndü, büyük tozlu bir kitap çekip çıkardı ve oku­maya başladı.
İnsan, zamanının geçtiğini kabullenmekte zorlanıyor. En çok da bayramlarda hissediyor bu duyguyu. Oysa önemli olan maziden bugüne taşıyabildiklerimiz değil mi? Geçmişi düşünüp hayıflanmak, günü zehir etmekten başka bir şeye yaramıyor ki! Zaman elimizden kayıp giderken avucumuzdaki boşlukla kalıvermek de var. Aslolan mazideki güzellikleri, bugünde yaşatabilmek ve atiye taşıyabilmek.
Aslında ben kendi karanlığıma giderken, kendi yolumu yürür ve kendi kırılganlığımla yüzleşirken, ona doğru iz sürmüş olurum. Hayat bazen bir şifa verme çabasıdır. Ötekine, kendimize ve bütün varlığa.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.