Roman, Yusuf Atılgan tarafından 1959 yılında kaleme alınmış. İstanbul'da yalnız nevrastonik bir gencin dört bölümde dört mevsimi kapsayan hayatı. Geçim sıkıntısı olmayan birinin de sıkıntıları olabileceği temasını işleyen romanada C. adındaki bir genç; kira odalarında, lokanta, sinema ve meyhanelerde ; aktörler, ressamlar, sözde kızlar ve içkiciler arasında; bütün değerini yitirmiş,dayanacak bir şey yani gerçek sevgi arar boyuna. Ayşe'yi, Güler'i tanımakla bir mutluluğa kavuştuğu sonunuca kapılır bir an fakat sonunda gece yalnızlığı gömülür. Kişioğlu sevgiyle de kurtulmayacaktır. Bir gün bir boşluk duygusu içinde, dargın giderken, mavi yağmurluklu bir kızı yıllardır aradığını zanneder, kızın bindiği otobüse yetişmek için yol ortasında koşarken bir taksi altında ezilecektir neredeyse. Gelen polisin ' Ne oldu?' Anlat!" Sorusuna" Otobüse yetişecektim der ve susar. Bazılarının anlamayacağı bizim dile getirmek için can attığımız şeyi susmak ile ifade edişi aslında her şeyi özetler durumda
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960.1k okunma
Ortalama bir ağaçtan 70.000 kurşun kalem yapılabilir.
...
Eğer dört tarafı ağaçlık bir evde oturuyorsanız yazın en sıcak günlerinde klima için harcayacağınız enerji miktarı yarı yarıya az olacaktır!
...
1000 metrekarelik ağaçlık bir alan, bir otomobilin 10.000 kilometre yol giderken egsoz borusundan çıkardığı Karbondioksiti havadan emerek temizler!
Serdar Tuncer-Nazlı Çiçek
🍁🌱
Ben bir deli rüzgar sen nazlı çiçek
Her sabah busemle yoklarım seni
Gerçek kadar rüya düş kadar gerçek
Bir anın içinde koklarım seni
Kalbime gel eşiğinde dur desem
Kapıyı bul el sürmeden vur desem
En sonunda gel içeri gir desem
Gelme git, bir ömür beklerim seni
Tam giderken vuslat bana ar desem
Yar mı aşktır aşk mı daha yar desem
Çözen gelmez aşka dair sır desem
Çözüp gel sinemde saklarım seni
Çek yeter kalbimden ellerini çek,
Terk edip gitmezsem bu aşk bitecek
Hani bir sır vardı ey nazlı çiçek
Fırtınan olursam haklarım seni
Beni yeni bir şiirle uğurla
içinde çocuklar olsun
anneler olsun
babalar olsun
beni şiirle yıka gidersem
kaynağı bilinmez bir yurdun türküsüyle uğurla beni
hangi acıyla beslemişsen sancıyan yanını
işte o yanınla uğurla beni
dedim ya beni yeni bir şiirle uğurla
eski bir söz de olsun içinde
ki kendimi bulayım
ve
kendimden geçeyim giderken
...
-
Zach, Heather’m peşinden giderken gözlerini onun
muhteşem bacaklarından, kalçasının tatlı kıvamından, her zamanki gibi sırtına dökülen, örülü, parlak, siyah saçlarından alamadı.
"İtibarı, içinde yaşadığın ortam belirler; karakteri , inandığın doğrular.
İtibar, sandığın şeydir; karakter olduğun şey.
İtibar fotoğraftır; karakter ise yüz.
İtibar, dışarıdan gelir; karakter içeriden.
İtibar, yeni bir topluluğa girdiğinde sahip olduğundur; karakter , giderken elinde olan.
İtibarın bir anda olur; karakterin ömür boyunca.
İtibarın bir saatte öğrenilir; karakterin bir yılda açığa çıkmaz.
İtibar mantar gibi büyür; karakter sonsuza kadar sürer.
İtibar zengin veya fakir yapar; karakterse mutlu veya mutsuz."
Fikirler soyut kavramken çatışmaya başlayan bizlerle fiziksel somutluğa dönüşüyor. Zorbalık, hoyratlık alıp başını giderken konuşulan fikirler olmuyor.