Sevgili arkadaşlar, bugün amcam Bekir Bulut vefat etti.Yıkıldım.Ölüm nedeni 15 marttan beridir başımıza musallat olan Corona. Bildiğiniz gibi bulaşıcı hastalıktan ölen şehit sayılıyor dinimize göre, o artık bizim ailemizin şehidi.Allah mekanını cennet eylesin ve rahmet eylesin. Bu konuyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Ailenizi,
Bugün radyoterapimin yirmi beşinci, kemoterapimin ise beşinci günü. Bir kaç ay önce boğulurcasına öksürük nöbetleri sonrasında gittiğim dahiliye uzmanı, onkoloji servisine yönlendirdiği zaman anlamıştım bir şeylerin ters gittiğini.
"Akciğer kanserisiniz" dedi doktorum. Üzüldüm, "tahliller, tetkiklerde başka organlara yayılmamış,
- "Sen geceleri gökyüzüne bakıyor musun?"
+ "Evet, öğretmenim, gece babamla koyunlara yem vermeye giderken bakıyorum."
- "Ne görüyorsun?"
+ "Yıldızları."
- "Bugün bir daha bak tamam mı?"
+ "Tamam öğretmenim."
- "Göreceğin en parlak yıldız var ya işte sen aynen onun gibisin."
İŞTE GENE BEN ve SİZLERE YİNE OKUMUŞ OLDUĞUM ESKİ BİR KİTAPTAN BİR İNCELEME DAHA. :)
Don Kişot ile ilgili bugüne dek ifade edilememiş şeyler hakkında kim ne söyleyebilir acaba? Miguel de Cervantes tarafından kaleme alınan ve yazılan bu güzel roman, dört yüz yıldan bu yana, on sekizinci yüzyıldan kalma edebi akımlara, yirmi birinci yüzyıl
Bir cümle okudum bugün : " Israrla birinin içindeki görmek istediğin kişiyi beklemek yerine ,sana göstermeyi tercih ettiği kısma odaklan. Bu kısım seni mutsuz ediyorsa oradan uzaklaş."
Dalmış bir şekilde bulaşık yıkayanın , kafasını kitaptan kaldırıp bir süre bir noktaya bakanın , yol akıp giderken pencereden dışarıyı izliyenin aklından geçenler..
Nietzsche, “Zerdüşt” kitabında erkeklere şöyle bir tavsiyede bulunur: Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacını unutma! Bu tavsiyenin klasik yorumu şöyledir: Kadınlar güç hastasıdır ve erkek de sahip olduğu şeylerle kadına gücünü göstermelidir. Öte taraftan Nietzsche genelde mecazlarla dolu bir
insandır. Yani Nietzsche’ye dair herhangi bir sözün, aklınızda oluşturduğu ilk anlam genelde yanlıştır. Bu yüzden ben düz konuşmayan bir insanı düz anlamak istemiyorum. Bence Nietzsche’nin “Kırbacını unutma,” sözü şöyle yorumlanabilir. Erkek, kadına giderken yanına kırbacını alır. Ama
niyeti bu kırbacı kadına karşı kullanmak değildir. Tam tersine kendisine karşı kullanmaktır. Yani erkek sahip olduğu kırbacı kadına teslim eder ve bu kırbaçla kendisini, kadına kırbaçlattırır. Neticede erkekler doğası gereği kendilerine işkence eden insanları severler. Hatta Nietzsche’nin, Salomé ile çektirdiği fotoğrafta dikkat ederseniz kırbaç, Salomé’ın elindedir...(Felsefirastyon 2/Sayfa:180)
Her hayat bir sürü günden oluşur, gün be gün. Kendi içimizde yürüyüp giderken hırsızlara, hayaletlere, cavarlara, ihtiyarlara, delikanlılara, karılarımıza, dullara, âşık kardeşlere denk geliriz ama denk geldiğimiz hep kendi kendimizizdir aslında.
.