184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Sen yola çık, yol sana görünür. Ya sen yolu bulursun, ya da yol seni...”
Hoş geldin, yol arkadaşım..
Hakan Mengüç
Hakan Mengüç
, sosyal medya sayfasından takip ettiğim, sakin duruşuyla, huzur veren konuşma uslubuyla, insana insan olma yolunda rehberlik eden bir yazardır. Mevlana’nın
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
sözünü kitabına başlık edinmiş, Hakan Bey. Gidilesi yolların kestirmesi yoktur, demek istiyor dolu dolu.. Mevlana’nın 21 hayat öğretisinden yola çıkarak, kendi bilgi ve tecrübeleriyle harmanlayıp yazmış bu güzel kitabı. Özellikle örnek verdiği hikayeleriyle hayatı daha güzel anlıyor, kendimizi de her sayfasında sorgularken buluyoruz. Her şey bir yana, hayatta öncelikle kendi değerimizi bilmemizi sağlayan, bu açıdan bile bakıldığında öğretici bir kitap. Bu kitapla kendimizi tanıyoruz, düşüncelerimizi, bakış açılarımızı değiştirme imkanı buluyoruz.. Hz Mevlana 21. yüzyılda dünyamızın başına gelenleri görseydi, acaba ne düşünürdü, bize nasıl yol gösterirdi? 800 Yıl öncesinden seslenir büyük düşünür çağımıza ve bize hayat boyu kulağımıza küpe olması gereken 21 altın kuralı hatırlatıyor. Kısaca hiçbir şeyin çaresiz ve çözümsüz olmadığını, aslında her derdin içinde bir derman saklı olduğunu fısıldıyor kitap bize.. Kendi gücünüzün farkına varmaya, her anınızın kıymetini bilmeye hazırsanız, bu kitap tam da size göre. Huzur verici, akıcı, çok da keyifli buldum, bana öğrettiği çok şey oldu. Okurken dinlendim, siz de okuyun bence...
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
Sen Yola Çık Yol Sana GörünürHakan Mengüç · Destek Yayınevi · 20211,772 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Esselamu aleykum.. ~~~ Ve vakit vedalaşma vaktiydi... Birçok kez uğurlamıştı onu ama bu kez bir başka duygu vardı yüreğinde. Odadan çıkarken birden ona "Ahmed" diye seslendi. Bu sesleninşle Ahmed dönünce, Şehide onun gözlerine bakarak, kısık bir sesle "Şehit olursan sakın hurilere bakma, olur mu?" dediğinde, Ahmed tebessüm etti ve sonra o unutulması imkansız sözcük çıktı dudaklarından... "Eğer böyle bir şey olursa, orada seni hasretle bekliyor olacağım..." dedi ve gitti" ~~~ Gitti o gidilesi yerlere.. Kitabın olayına değil asıl vermek istediği mesajlara bakılırsa çok daha fazla istifade edilir. Şehide'nin iffeti, Ahmed'in ahlakı, cihad aşkı, merhameti... Bir müslümanın da sevebileceğini ne güzel anlatmış.. Adabıyla, ahlakıyla bir müslümanın da sevebileceği.. Darul erkamları... O şehrin kuytu köşelerinde yetiştirilen Ammar'ları, Musab'ları, Ömer'leri... Fedakarlığı ne güzel anlatmış... Şehadet'in (inşaallah) güzel eşi ve çocuğu olana nasıl yakıştığını ne güzel anlatmış... Asıl huzurun İslam'da olduğunu ne güzel anlatmış... Gökyüzünü, toprağı, taşı asıl hidayetle tanışındica görebileceğimizi ne güzel anlatmış...
Bir Mücahid ve Bir Mücahide
Bir Mücahid ve Bir MücahideYılmaz Cengiz · İ'tisam Yayınları · 2005541 okunma
Reklam
1056 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir insan bu derece seviyorken nasıl bir acı yaşamıştır ki nefreti aşkının önüne geçer? Monte Kristo Kontu yaklaşık on yıl önce okuduğum bir klasik. Üstüne onlarca klasik okudum ancak onun yeri hep farklı oldu. Çok kalın ancak kalınlığını hissettirmeyecek kadar akıcı bir anlatım. Film izliyormuşçasına kapılıp gidilesi bir kitap. Yıllar geçse de üstünden bu kitabın yeri bende değişemez.
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201026,1bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kendimize Gec Kalmayalim!
Hepimizin yetismeye calistigi ya bir programi ya da yetistirmeye calistigi bir isi var iyi guzel de tum bu hengameyle mesgul olurken gec kaldigimiz kendimiz degil miyiz? Hayatin karmasasina, islerinizin yogunluguna kisa bir mola verip uzun bir keyif almaya ve erteledigimiz benliginizle vakit gecirmeye ne dersiniz? Kemal Sayar Hoca "Beni Sessiz de Sevebilir misin?" diye ozbenligimize soracagimiz bir soruyu eserin isminde zikredivermis. Dalip dalip bazi uzaklara bazi icimizdeki anilara gidilesi dizgisiyle, kucuk enstantaneleriyle okudukca keyif veren ve bittiginde de basucundan ayirmayacagimiz bir hayat rehbeberini okumaktan keyif alacaginizi umuyorum. Kendimize gec kalmayalim :)
Beni Sessiz de Sevebilir misin?
Beni Sessiz de Sevebilir misin?Kemal Sayar · Timaş Yayınları · 20143,561 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
Murathan Mungan denince ben de akan sular durur. Duygusunu , uslûbunu , tarzını çok severim. İnsanı cümle cümle gezdiren sayfalar bitmesin diye ağırdan aldığım okumaların sonunda kitabın kapağını kapattığımda tuhaf bir his oluşur bende. Kitap severlerin bildiği , ama çok sevdiği yazarın kitabını bitirdiğinde daha fazla hissettiği o ayrılık hüznünden bahsediyorum. İşte Murathan Mungan kitaplarının sonunda bende oluşan bu his , bir sonraki kitapla yerini sevince mutluluğa bırakır. Tıpkı 995 km.de olduğu gibi. Sabırla bekleyip , satışa sunulduğu gün aldığım 995km.yine bir Mungan harikası. Baştan sona peşinden gidilesi bir polisiyeyle gelmiş bu defa yazar bize. Görünenle, görünmeyenin , bilinenle bilinmeyenin iç içe geçtiği , ülkenin yakın geçmişinden hatırlatmalarla( siyasi/ psikolojik )kıldan ince bir ip üzerinde gezdirirken , var olan düğümleri çözmemizi istemiş. Tabii düğüm üstüne düğüm atılmışsa ipe ve sizin yol almanız o düğümlerin çözülmesine bağlı olunca  bu serüven daha da heyecan kazanmış. Gizemli bir hayatın 995km.sini başkahramanla birlikte katederken , kurgunun içinde tanıdık kişi ve olaylara rastlamak , her molada aşina bir yüze denk gelmek gibi hissettirdi bana. Düşünmek , sorgulamak , anlamak için ve yanı sıra mükemmel bir okuma serüveni için herkese tavsiyemdir. *Ne tuhaf, insanın kendine benzeyen biriyle karşı karşıya gelmesinde kim bilir hayatın ne gibi zalim oyunları saklıydı.* @metiskitap
995 km
995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023827 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Birinci Elden Mizah
Gizemli bir yazardan gizem dolu bir roman daha.Aman tadını kaçırmadan,  yuvaş yuvaş okunmalı. Mizahi, adeta bütün hücresel partiküllere yedirmekte  fayda var. Bu yazarın en çok sevdiğim yanı: kitap içinde yer alan belki de çoğu okuyucunun dikkat etmediği detayları kurgu içine muhteşem bir şekilde yerleştirmesi. Kelime israfı yok.Gereksiz hiçbir yan hikâye ve kalabalık yok, hatta ilginçtir alt fon müziği de yok.Okurken sadace hikâyenin akışı içinde ilerliyorsunuz. Tabii ki, en çok sevdiğim özelikler içinde bir de karakterlerin tıpkı şiir gibi sohbet etmesi var.Ha unutmadan şunu da ekleyim: bu konuşmalar, olay her ne olursa olsun, mutluka bir tebessüm ile sonlanıyor. Bask kültürü, onların efsane festivalleri, Frued amcanın bilinç altı sergileri, gidilesi yerler, okurken keşke buraları dünya gözüyle görseydim dedirten mekânlar... Saymakla bitmez.Sayarken bile insan mutlaka bir şeyi atlar.Keyifli bir roman yolculuğu oldu benim için. Bu tarz kitaplar, özellikle sıkıcı ve de klâsik bir eser sonrası okunduğunda değerinin ne kadar da paha biçilemez olduğunu bizzat birinci elden test ettim. Ne demişti yazar, tarihin tozlu raflarında yerini çoktan almış bu kitabında: bir gülümse bana, olmaz mı? Paylaşacağımız bunca  çok şey varken!
Katya'nın Yazı
Katya'nın YazıTrevanian · E Yayınları · 20171,776 okunma
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.