Küçük kimsesiz bir kız çocuğu Momo. Büyük bir kentin eski tiyatro harabelerinde yaşayan, kendi çapında mutlu, arkadaşlarıyla çok güzel vakit geçiren ve en önemli özelliği ise dinlemek olan özel bir çocuk. Hayatından şikayetçi olmayan, en iyi iki arkadaşı olan Gigi ve Beppo ile oldukça mutlu olan Momo, günümüzün gerçekliği ile tanışıyor. Zamanı olmayan insanlar. Şehri ele geçiren duman adamlar çıkageliyor ve Momo’dan tüm gerçeklerini, tüm arkadaş ve dostluklarını alıp götürüyor, ta ki geriye hiçkimse kalmayana kadar. İşte o zaman Momo’nun karşına bir kaplumbağa çıkıyor ve tüm dünyayı da, arkadaşlarını da kurtaracak olan Momo tehlikeli ama bir o kadar özel olan bir görev üstleniyor. Kitabın sonunda her zaman iyilik kazanıyor ve Momo tüm dünyaya çocukluğu, oyun oynamanın güzelliğini ama en önemlisi de zamanı yayarak yaşamının, acele etmemenin ve hiçbir zaman robot gibi yaşamamamız gerektiğini gösteriyor. Zaman hepimiz için önemli belki ama kitapta anlatılmak istenen asıl mesele çocukların zamanında ‘çocukluk’ etmesi gerektiği. Michael Ende çocuk edebiyatının öncü gelenlerinden ve bu kitabı okuyan herkesin hemfikir olduğu konu; çocuklardan daha ziyade biz yetişkinlerin öncelikle okuması gerektiği bir kitap Momo. Ve başucu kitaplarımdan en sevdiklerim arasında yer alıyor. Seni özleyeceğim Momo!