536 syf.
5/10 puan verdi
Kitaba sevgili
Aylin Büyüksavaş
Aylin Büyüksavaş
'la epik fantastik bir kitap okuyacağız hevesiyle başladık ama kısa süre içerisinde aradığımızı bulamayacağımızın farkına vardık. Sova İmparatorluğu'na bağlı çalışan Konrad isminde bir yargıcımız var. İki yoldaşıyla birlikte yıllardır köy, kasaba dolaşıp imparatorun adaletini dağıtıyor. Karşılaştığı davalarla, ölümlerle ilgileniyor. Konrad'a göre imparatorun üzerinde hiçbir güç yok, adamın adalet duygusu çok kuvvetli. Fakat yıllardır imparatorluktan uzakta, görevden göreve koştuğu için aslında birtakım şeyler değişmiş durumda ve Konrad olanı biteni ne kadar reddetse de acı gerçekler eninde sonunda gün yüzüne çıkıyor tabii. Olayları Konrad'ın iki yoldaşından biri olan ki bu yoldaşlar aslında yargıcın maaşlı personeli oluyorlar, kâtibi Helena anlatıyor. Yani kitapta fantastik ögeler var ama tam bir fantastik değil. Polisiye bir durum söz konusu ama tam bir polisiye değil. Karakterler ağırlıkları olan, akıllı, zeki insanlar olarak lanse ediliyor ama tam olarak değiller. Yani yazar nereye dokunduysa yüzeysel geçmiş. Zaten bilinen, öncesinde görülen şeylere verilen tepkiler çok alakasızdı. Kitabın o kısımları beni sinir etti, ne yalan söyleyeyim. Ben farklı beklentilerle kitaba başladığım için bana yetmedi kısacası. Ama böyle biraz ondan biraz bundan olsun, kafamı fazla yormasın diyenler için ya da kitabın türüne yeni giriş yapacaklar için tercih edilebilir sanırım.
Kralların Adaleti 
Kralların Adaleti Richard Swan · Athica Yayınları · 20242 okunma
6/10 puan verdi
Kitap henüz giriş bölümüyle feminizm, kapitalizm, demokrasi sistemi, ceza sistemi, ergenlerin toplumdaki yeri gibi sosyal konulara değiniyor. Ama bu tartışma cümleleri o kadar yavan, o kadar sıradan ki ve okurken o kadar göz devirmek zorunda kaldım ki nasıl devam ettiğime ben de şaşırıyorum. Toplumda zaten konuşulan ve herkesin farkında olduğu bir durumu dile getirince kendi fikrini de yazmış olmuyorsun, herhangi bir tartışma da başlatmış olmuyorsun. Okurken en zorlandığım kısım bu tür paragraflar ve zıt görüşlü iki karakterin tartışmalarıydı. İlerleyen bölümlerde Azur'un yönettiği din felsefesi tartışmaları daha makbuldü nezdimde. Onları okumak bazen tüylerimi diken diken etti, bazen gerçekten etkilendim. Tartışmalar da sadece tartışmayla kalıyor seni bir yere yönlendirmiyor. Bence de böyle daha iyi. Bir de aklıma gelmişken kitabın başlığını da eleştirmek istiyorum. Bize 3 kızın ana karakter olacağına dair bir izlenim verirken kitap sadece Peri'yi ele alıyor. Kitabın yarısına gelene kadar diğer iki kızın kim olduğunu anlamadım bile. Onların hayat hikayelerinden neredeyse hiç bahsedilmemiş. Yer yer okumanın zaman kaybı olduğunu düşünsem de boş bir kitap değil.
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616.3k okunma
Reklam
214 syf.
·
Not rated
Tam orta yol
İşlerin en hayırlısı orta olan durumu yürüyor peygamber sallallahu aleyhi ve sellem. Sait Şimşek hocamız da Kur'an kıssaları ve Kur'an tefsirindeki yorumlarında tam orta yolu tutmuş , fikirlerini ispatlamak bir şeyler hakkındaki iddiasını ispatlamak için uğraşmamış olan neyse onları anlatmış bu konudaki değişik fikirleri ortaya koyduktan sonra orta yol olan görüşünü açıklamış. Kur'an kıssaları ile ilgili ayrıntılı bilgi isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim.
Kur'an Kıssalarına Giriş
Kur'an Kıssalarına GirişM. Sait Şimşek · Kitap Dünyası · 21320 okunma
464 syf.
7/10 puan verdi
Mısır çok uzun süre ayakta kalmış muhteşem bir menediyet olup, bir o kadar da yıldırım çeken ağaç gibi başından bela eksik olmayan bir medeniyettir. Bu imparatorluk güvenli olmayan bir medeniyetti. Mısır medeniyeti gerek saray entrikaları, gerek savaşlar, gerekse istilacılara karşı verilen mücadelelerde yıkılmanın eşiğine geldi. Günümüzden geriye
Antik Mısır Sırları
Antik Mısır SırlarıErgun Candan · Sınır Ötesi Yayınları · 2018247 okunma
840 syf.
9/10 puan verdi
Gökyüzü ve Nefes Hanesi
Ben bu yazarın kalemini ciddi manada seviyorum. Olayları birbiriyle bağlayışı, aksiyon sahneleri beni oldukça tatmin ediyor. Keyifle okuduğum bir kitaptı. Sadece Danika’nın gizemi zaman zaman beni ciddi anlamda bunalttı. . Yazarın klasik giriş, gelişme, sonuç akışında olduğu gibi önce durgun sonra çalkantılı en sonda da çarpıcı olaylar yaşandı. Bu kitapta Bryce ve Hunt’tan daha çok Ruhn ve Lidia bölümlerini okurken keyif aldım. Sonunda Gün’ün Lidia çıkacağını biliyordum tabi ki ama her ikisinin de saf gibi birbirlerini tanımadan aşık olması baya hoşuma gitti :) Baxian‘ı Bryce ile ilk karşılaşmasında epey sevmiştim. Bence seriye renk kattı. Sonlara geldiğimde ise beni en çok şaşırtan ve üzen şey Celestina’nın ihaneti oldu. Tabi ki olanlardan tek başına o sorumlu değil ama iyi bir izlenim bırakmıştı bende ispiyonu ona yakıştıramadım. Sonu oldukça merak uyandırıcı bitti. 3. Kitap bende olmasına rağmen Dikenler ve Güller Sarayından spoiler yememek için başlamıyorum. Önce Dikenler ve Güller Sarayını okuyup öyle 3. Kitaba başlayacağım.
Gökyüzü ve Nefes Hanesi
Gökyüzü ve Nefes HanesiSarah J. Maas · Dex Kitap · 0388 okunma
son yaz - sevdiğim düğün giriş müziğimize karar verildi , bu noktalara gelecek adam değildim
Reklam
Aristoteles’e göre bizim bugün belli ve bağımsız, özel bilimler olarak tanımladığımız matematik, fizik, astronomi vb. yalnızca felsefenin, teorik felsefenin dallarıdırlar. Hatta bir bakıma ta 19. yüzyıla varıncaya kadar felsefe ile bilim arasında ciddi bir ayrım yapılmamıştır… üniversitelerde “fizik” dersleri “doğa felsefesi” adı altında verilmekteydi.
ABD tipi felsefe ‘Pragmatizm’
Eğer bir materyalist, Tanrının varlığını kabul etmemesi sonucu hayata olumlu bir şekilde bakamıyor, geleceği olumlu bir biçimde kuramıyor, toplumu olumlu bir biçimde inşa edemiyorsa, onun bu teorisi “yanlış”tır. Bunun tersine, eğer spiritüalizm, Tanrı’nın varlığına olan inancı sayesinde deney dünyasını daha başarılı, daha güvenli bir şekilde inşa ediyorsa onun bu teorisi “doğru”dur, çünkü pratik olarak “yararlı”dır.
Kant’a göre insan sadece bilme ihtiyacı içinde olan bir varlık değildi; aynı zamanda eyleme, eylemde bulunma ihtiyacı içinde olan bir varlıktı. Eylem ve onu konu alan ahlak ise Tanrı’ya, ruhun varlığına, özgürlüğe ve ölümsüzlüğe inanmamızı gerektirmekte, onları talep etmekteydi. Bu kavramlar bilim için bir değer ifade etmeseler de ahlak için vazgeçilmezlerdi.
223 syf.
8/10 puan verdi
Mar'rifet iltifâta tâbîdir Müşterisiz metâ zâyîdir. Açıklama:Faydalı bir iş gördüğümüz zaman onu bir şekilde taltif edin. Bunu ya bir söz ya bir hediye ile yapın. Güzel bir iş ortaya çıkarmak istiyorsak çeşitli yollar ile iltifat etmemiz gerekir. İltifat ise ilgi demektir. İlgi gösterdiğimiz şey çoğalır. Onu gösteriş şeklimiz bazen ters tepebilir. İlgi iltifattır bir şeyin artmasını istiyorsak ilgi gösterir azalmasını istiyorsak ilgi göstermeyiz. Sonuç olarak eğer insanlar yeteri kadar tevekkül edebilseydi nimetler insanların ayağına gelirdi.
Türk İslam Edebiyatı Giriş
Türk İslam Edebiyatı GirişBilal Kemikli · Emin Yayınları · 201845 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.