Bir çocuk ölür ve bir hikâye başlar. Zamana ve zamanın herkesi her günün dünkü acıyı silerek dünyayı tek bir sabahın el değmemiş parlaklığında yeniden kurduğu, daima yeni olan yarınlara götürme yetisine duyulan sıradan inançtan kurtulmak için belki de böylesi bir ölüm gerekir. Böyle bir ölüm zorunludur, bütün hikâye onunla başlar: Günlerin devinimini altüst eden, onu aynı hiçlik anının üzerine katlayan bu yırtıkla.