gün

gün
@gisodd
"Kız alışmıştı. Dünya üzerinde, öleceğini bildiği hâlde hayatta kalan bütün insanlar gibi..."
Bahtiyar olamaya alışmamış insanların, her saadetin arkasında pusu kuran fena talihlerin bir suikasdinden ürkmelerine benzeyen sebepsiz bir korku içinde sevincini frenliyordu.
Reklam
Ben'in Allah'da yok olmaya koşması azizleri, insanlıkta yok olamaya koşması dahileri, millette yok olmaya koşması kahramanları yaratmıştır.

Reader Follow Recommendations

See All
Vallah billah yaşamakta gözüm yok. Sevmedim bu kahpe dünyayı ben.
Yattığı hâlde bile kendi ağırlığını taşıyamayan bu vücut, uykudan ve bayılmadan daha dinlendirici bir sükûn banyosuna muhtaçtı. Onun en büyük yükü maddesi değildi. Çekemediği şeyler fena hatıralar ve korkulardı.
Reklam
Sevgiliyi görmek ümidinde, ölüyü diriltecek bir enerji kaynağı olduğunu, şimdi, yaşayarak anlıyordu.
Ne? Ebedilik. Bu, benim gözlerimin altında senin bakışındır.
Ben kaçmadım ki, kaçmanın taklidini yaptım. Vücudum kaçtı ve içim orada kaldı...
Oturmakla dinlenemeyecek kadar yorgundu. Başını dayayacak yer arıyordu. Gururu vücudundan daha yorgundu.
Reklam
Ne garip ruhum var. Deli değilim ben, deli kadar basit değilim. Neyim öyleyse?
Bir kaçış, ne saltanat! Kaçmak, sevgiliden kaçmak, sevilmek için kaçmak, fakat kaçabilmek. Ben kaçabilir miyim?
Kendisi bir kuyudur ki, içine evvela kendisi düşmüştür.
Bu muydu sarhoşluk? Onu varlığa bağlayan her şeyin bu gevşeyişi ve çözülüşü, bu yokluğa doğru sarkış, bu köksüzlük ve sallantı ona korku verdi.
Yanlış: Sevmiyorum onu ben. Ve bu kadar büyük bir yalanın neticelerini sırtıma alamam. Yüklerin en büyüğü evlenmektir.
705 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.