Avrupa’da çok eski dostlardan birinin evine
gitmiştim, baktım ki ev sahibi “ben özüme
dönüş yaptım” demek için bir çift çarığı
kapısının üstüne asmış. Kendisine şöyle sordum:
“Kimler çarığı odanın kapısına asar? Sen
Amerikalılara dönmüşsün. Onlar çarık ve sini
satın alarak duvarlarına asıyorlar. Bunlar da
takliddi. Sen hangi özüne dönüş yapmışsın? Sen
aslen kendini tanımıyorsunki, ona dönüş yapmış
olasın?”
Hayır, beni tamamıyla unutmuştu; ben onun hayatından çıkmıştım, kaybolup gitmiştim.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Sen çıkmasaydın karşıma, ben insanlığı unutmuş gitmiştim."
Sayfa 21Kitabı okudu
Dönmüşüm ha, dönmüşüm? Nereye gitmiştim ki? Hiçbir yere gitmedim. Hep buradaydım. İtildiğim yerde.
Sayfa 29 - Everest Yayınları - Rabia'nın Dönüşü
Sen çıkmasaydın karşıma
Ben insanlığı unutmuş gitmiştim
“Sen çıkmasaydın karşıma, ben insanlığı unutmuş gitmiştim.”
Sayfa 21
Unutulan
Eğildi, bir avuç resim aldı yerden: Bu resim çekilmeden önce, nasıl hiç yoktan bir mesele çıkarmıştım, sonra da yürüyüp gitmiştim. Sonra ne olmuştu? Sonra... Buradasın ya... bu evde. Demek sonra hiçbir şey olmadı onunla ilgili. Ne kötü, ne de iyi bir şey: demek ki hiçbir şey. Ama bunu hissetmedim; geçişler öyle sezdirmeden oldu ki... Hayır, düşüncelerin karıştı; basit anlamıyla sözlerin...
Kendilerine benzemediğim için, arkadaşlarımın hepsi beni hırçın, merhametsiz alaylarla karşıladılar. Halbuki alaya hiç dayanamıyor, herkes gibi başkalarıyla kolaycacık kaynaşamıyordum. Daha ilk anlardan beri hepsinden nefret ettim; ürkek, marazlı, boyumdan büyük bir gurura gömüldüm. Kabalıklarına karşı isyan duyuyordum. Yüzümle, hantal vücudumla
Sayfa 100Kitabı okudu
Hiç olmazsa ben elimden geleni yapmıştım. Hayallerimin peşinden gitmiştim. İleride bir gün, aşk nedir diye sorarlarsa bana, Işık adında biri, diyecektim, ilk görüşte vurulduğum, peşine düştüğüm, yaklaştığım ama hiçbir zaman kavuşamadığım...
Mehmet Yıldız ne güzel anltmış
Normal her insan gibi bende tıraş olmak için berbere gitmiştim. Saçımı uzatıp kaşımı uzatmayan Rabbim'in saçımı uzatmasında ki tek sebebin fizyolojik olmadığını meğer burada bile muhabbet sebepleri olabileceğini berberde anladım. Tıraş için oturduğum anda benim gönlü güzel berber arkadaş sordu: "geçen bir kardeşim neden Allah iki tane olmasın ki böyle daha kolay olmaz mıydı” dedi. Kızılay brandasına benzeyen berber havlusunun altından Memati'nin silah çekiş hızında elimi çektim ve benim arkadaşın eline beni tıraş ederken yapıştım. "Kessene hadi bakalım bir tıraşta iki berber oluyor muymuş? Nasıl ki senin basit tıraşında bile ikinci bir usta olamıyorsa, KUSURSUZ şekilde devam eden bu kainata da ikinci bir el karışamaz." Sonra ortalık sessizleşti kafalar öne eğildi çünkü yaptığım artistik hareket sonucu saçım fazla kesilmişti.. Eee her şeyin bir bedeli var AZİZİM..😏
Mehmet Yıldız
Ama sanmayın ki bana döndü: Hayır,beni tamamen unutmuştu; onun yaşamından dışlanmış,kaybolmuş,geçip gitmiştim....
Sen çıkmasaydın karşıma, ben insanlığı unutmuş gitmiştim.
Sayfa 21 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu