Hayır, yapamadım! Onu görmeden duramıyorum. Gittim, gördüm ve döndüm!
Sayfa 20 - Halk kitapeviKitabı okuyor
Çerçeveletmelik hayat dersi.
“Bir keresinde ağabeyimi çalışma ortamında ziyaret ederken kendisinden rütbe kıdemli bir meslektaşı bana, ‘Sen neden sokaklarda değilsin; bak vatansever üniversiteli gençler protesto yürüyüşleri yapıyor, sen neden katılmıyorsun?’ dedi. Zaten içim gidiyordu katılmak için, ertesi gün ben de protesto yürüyüşüne gittim. Ve bunu Mümtaz hocama gururla söyledim. Mümtaz hocam beni ciddiyetle dinledi ve şunu söyledi; ‘Gerçekten önemli bir karar vermek durumundasın. Vatana, millete diğer üniversiteli gençlerle protesto yürüyüşlerine katılarak mı hizmet vereceksin, yoksa gerçek bir bilim insanı olmak için İngilizce öğrenerek mi? Biri heyecan verici ve orada seni alkışlayacak bir kitle var. Diğeri sıkıntılı, yorucu ve belki de seni alkışlayacak hiç kimse olmayacak! Seçim senin, bir düşün, öyle karar ver!’ “Timur Bey, gençlik heyecanıyla her ikisini de yapmaya çalıştım ama zamanımın büyük bir kısmının nümayiş, yani gösteri ve protestolarda geçtiğini görünce sessiz sedasız çalışmama geri döndüm. Nümayişte tanıdığım birçok arkadaş beni o dönem korkaklık ve yurt sevgisizliğiyle suçladı. Ama ben İngilizce çalışmalarıma devam etmeye karar verdim.”
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Dündar Taşer'in Adres Tarifi (Elli Yıl Sonra) 1972 yılının Ocak ayı içinde gazeteyi Balgat'ta çıkarttığımız (137. sayı) günlerin birisinde idi. Hava soğuduğu ve akşam olduğu için bilcümle evrakı alarak İbrahim ağabeyin Kavaklıdere Billur sokaktaki evine gittim. Hazırlıkları orada yapacağız. Bütün yazıları hazırlamiştik, sadece Dündar
“Ne cesaretti, nedeaptallık sanırım. Elimde değildi. Sanki o yöne çekiliyor gibiydim. Her neyse, gittim ve birdenbire çitin yanında sesler duydum. Birisi bir şeyler homurdanıyor, diğeri de fısıldıyor, daha doğrusu tıslıyordu. Konuştuklanmn tek kelimesini bile duyamadım. Daha yakma da emeklemedim, çünkü her yanım titremeye başladı. Sonra dehşete kapılıp geri döndüm, tam buraya koşacaktım ki arkamdan bir şey geldi ve ben… ben düştüm.”
Lord Daren (4)
Bana kendi bir dünyadaki en güzel şeymişim gibi hissettiren tatlı bir şaşkınlık çöktü üzerine. Islık çaldı. Kendi etrafımda şöyle bir döndüm. "Nasıl olmuşum?" "Cehennemi ele geçirmeye kararlı gibi olmuşsun." "Teşekkür ederim, lordum." Hafifçe dizlerimi kırdım. Yanına gittim, havluyu elinden aldım. Saçlarına uzanmak
Ben, Mahmure Abla’nın Gedikpaşa’daki küçük evine gittim. Ablam, ailesiyle birlikte benim evimde oturuyordu. Nakiye Hanım’la Mahmure Abla benim yanımdaydılar. Gerçi, bu büyük bir tehlikeydi ama, oğullarımdan bir tanesini olsun görmeden ayrılmak istemiyordum. Büyüğünü istedim çünkü küçük çok heyecanlıydı ve Robert College’deki azınlıklara mensup arkadaşlarının taarruzlarına mukavemet edemeyerek kendisini tehlikeye atabilirdi. O gün, sokaklarda asılı olan büyük harflerle yazılı ÖLÜM başlığı altındaki afişler mütemadiyen gözüme çarpıyordu. O gece Üsküdar’a döndüm.
Reklam
393 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.