"Bunu yapman normal," dedi Jesse. "Hayatın paha biçilmez ve ölümün nihai oluşu konusunda kesin bir bilincin var, en azından burada, dünyada. Sizin için ölüm sadece hayatı bitirmiyor. Asla göremeyeceğiniz günbatımlarını, sarılamadığınız çocuklarınızı, hiç sevemeyeceğiniz eşinizi de alıp götürüyor. Geleceğinizi kaybedecek olmak korkutucu, ölümün diğer insanların yarınlarını yok etmesine tanıklık etmek de üzücü." David'in omzunu kavradı. "Anladın mı? Senin ağlamana neden olan, seni Marguerite'in hayatını kurtarmaya iten, içindeki yerden geliyor. Kaybedilen hayatlar için ağlıyor ve bunu önlemek için çabalıyorsun."
Sayfa 220 - Martı Yayınları, 1. Baskı, Ağustos 2016Kitabı okudu
Serinin 3. Kitabı da kısa sürede bitti. Kurgu olarak güzel Ama betimlemeler konusunda anlamsız bir yazı tipi var yazarın. Yabancı dizi mantığı ile ilk 200 sayfası sıradan son 100 sayfası merak uyandırıcı şekilde ilerliyor.
Bu kitapta işin içine değişik karakterler de giriyor. Bunlardan bir tanesi büyük amcaları Jesse. Ev hakkında geniş bilgilere sahip. Bir diğer kişi ise 30 yıl önce diğer dünyalara hapsolan babaanneleri...