“Karşılaştığımız zorluklar da atalarımızın mirasının bir parçasıdır.” En sevdiğim cümle oldu kitaptaki. Her şey ailemizden bize geçen travmalarımızdan oluşuyor. İlk başta düşününce çok saçma gelebilir. Fakat okudukça ve düşündükçe var olan hikayelerle de buna inancınız tetikleniyor. Olabilir mi acaba diye sorgularken buluyorsunuz kendinizi. Yani bu yakın geçmişiniz olmak zorunda değil, 5 nesil öncesi bile tetiklemiş olabilir psikolojik veya fiziksel rahatsızlıklarımızı, hissiyatlarımızı… Yani 18 yaşında anne veya babamızın ya da dedelerimizin geçtiği dönemeçler sizin hayatınızda döneminize uyarlanmış bir şekilde karşınıza çıkabiliyor. Hiç tanımıyor olsanız da bir aile büyüğünüzün ruhunda oluşan yara sizin bedeninize veya ruhunuza sirayet edebiliyor.Yani tarih tekerrür ediyor da diyebiliriz.