Bazen bir hikâye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. Şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir? Yağmur ne demektir, terk ne demektir? İşte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir.
Geceye çok güzel bir müzik önerisi bırakıyorum. Aslında Nazım Hikmet'in çok sevdiğim bir şiiridir. Cem Karaca'dan şarkı yorumuna ise ayrı bir bayılırım. Şiirlerin notalarla buluşmasını her zaman sevmişimdir. Muhteşem!
youtu.be/lLaX93RCql4
Dur! bırak kaynasın kahvenin suyu,
Bana İstanbul'u anlat nasıldı?
Bana Boğaz'ı anlat
Merhaba sevgili kitapseverler!
İşlerimin yoğunluğundan kaynaklı çok seri bir şekilde kitap okuyamadığımı ama okumak istediğim türlerde de ne derece seçici olduğumu az çok hepiniz biliyorsunuz. Bende grubumuz ve internet üzerinden İskender Pala kitaplarının paylaşım ve alıntılarını görüyor, doğrusu merak etmiyor değildim. Özellikle son günlerde
"Bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir." Mustafa Kemal Atatürk
Hatırlar mısınız, bundan yaklaşık 3 ay önce şöyle bir ileti paylaşmıştık: #58596651
Çok değerli
Ferah Abla'nın da desteğiyle 2000 lirayla çıktığımız bu yolda sizlerin
Çalkantılı hayatıyla yazdığı şiirler taban tabana paralellik gösteren değerli şairimizin etraftan sıkça duyduğum ve her duyduğumda ruh halime göre değişik duygular yaşadığım şiirlerinin yer aldığı bir kitabını daha okumuş olmanın haklı sevincini taşımaktayım.
Mutluluk, sürgün, ayrılık acısı, sevinç, memleket hasreti, savaşlar ve ölümün kol
Karnına yumruk yemek böyle bir his olmalı. Rezil bir hayattan intikamını, kendini paramparça ederek almaya çabalayan bir insanı izledim. Her sayfada bir yumruk daha yedim karnıma.
Dört dörtlük çürüme hikâyesiydi. En ölümcül olanından...
Türlü türlü çürüyoruz. Ama bunun başladığı yer aile olunca yıkım tam bir felaket. Yüreğimi en yoran yerden
Çile... Bir şiir kitabı.
Bana şiiri sevdiren bir şiir kitabı..
Ben daha çok Roman sevenlerdenim. Sevenlerdendim.. Taki Necip Fazıl'ı tanıyana dek..
Necip Fazıl ki, kendisini bana zorla tanıttı. Şöyle ki; Yıllar önce 16 yaşlarımdayken (deli dolu zamanlarım) hocamız beni ve bir kaç arkadaşımı iki haftada bir olmak üzere bir toplantıya
«Hiç şüphesiz, bu benim dosdoğru yolumdur, hep birlikte bunu takip ediniz. Yan yollara sapmayınız ki, O'nun dosdoğru yolundan sizi ayırmasınlar. Allah bunları size, kötülükten sakınasınız diye emretmekte-dir (53).
Âyeti okuduktan sonra, Peygamber'imiz (S.A.S.) bize şeytanın yollarının çokluğu hakkında açıklama yaptı.
Peygamber'imizden naklen
Çocukken daha henüz minicikken bedeninde ilk kanayan yeri düşmesiyle dizleri olmuştu . Herkes gibi. İlk o zaman görmüştü kan rengini. Ama farklı olan bir şey vardı onda. Bu farkı aklı ermeye başladığı yaşlarda farketmişti. Televizyon izlediğinde oradaki insanların bir yeri kanadığı zaman kanları kırmızı akıyorken, onunki mor renkliydi. Garipsedi
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim.
İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde