Nazan Bekiroğlu'yla Nar Ağacı'nda tanışmış biri olarak ilk 300 sayfada sıkılmaktan alıkoyamadım kendimi. Ramazan' da Ashâb-ı Kehf dizisi ile büyümüş biri olarak Kehribar Geçidi'ni okurken Maksimilyanus'la Katmir'le karşılaşmayı umuyordum. Ama öyle olmadı belki de bu yüzden ilk 300 sayfa bir türlü akmadı. Yüzbaşı Getta'nın hikayesi anlatılırken arenaya düşen yıldırım eş güdümlü olarak yaşadığım şehre de düştü orada yağan yağmurlar burada da yağdı. Bu tevafuk da beni benden aldı. Al-Mina'nın hikayesi ve sonrasında uyanış! Bu nasıl bir dil, bu nasıl bir anlatım! Nazan Bekiroğlu, siz muhteşem bir yazarsınız!