Gülistan Siper

Gülistan Siper
@gl_yldrm
-Neden bu kadar çok kitap okuyorsun? +İnsan sevmiyorum ben. Gerçek insanları sevmiyorum. Fazla sıkıcılar.
Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa, Eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın! Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa Kendi kendini öldürmesini insanın! Tanrım! Ulu Tanrım! Ne bunaltıcı, ne berbat, Ne tatsız, ne boş geliyor bu dünya bana!
Sayfa 13 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bazı çocuklar kolayca sevilir ve ihtiyaç duydukları sevgiyi, onayı, kabulü bekletilmeden alır ebeveynleri tarafından. Gülşah'ın böyle bir şansı olmadı hiç. Gülşah ömrü boyunca sevilmek için çabaladı. Başının okşanması, aferin kızım denilmesi için var gücüyle çabaladı ama başka çocukların kolayca aldığı besleyici tutumlar Gülşah için hep mücadele sebebiydi ve tarih tekerrür ediyordu Gülşah için.
Sayfa 230Kitabı okudu
"Hikâyemi okurken bana ağlıyormuş gibi hisset, kendine kendin için ağladığını itiraf edemeyerek. Kız bana, üstüne kendine duyduğun kızgınlığı da ekleyerek. Yapabilecekken yapamadıkların, yaşayabilecekken yaşayamadıkların aklına gelecek, boğazın düğümlenecek..."
Sayfa 259Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
" Kim miyim ben? Merak ediyorsanız etrafınıza bakın. Sokakta karşılaştığınız binlerce kadından biriyim. Babasından yediği tokadın izi hâlâ yanağında duran, bir hata yaptığında hatası yüzünden günlerce cezalandırılan, dayak atılan, pekiyi almak yerine iyi aldığı için başarısız ilan edilen, söz dinlemediğinde kapı dışarı edilen, sevilmekten vazgeçilen, çocukluğu çalınmış o küçük kız çocuğuyum ben. "
Sayfa 258Kitabı okudu
Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Reklam
'Çok sonradan anladım; kalbi olmayan insanlardan sevgi beklemek taşa tohum ekmek gibiymiş.'