Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülhan Yıldız

Gülhan Yıldız
@glhnyldzz
‏الإنسان عدو ما يجهله. İnsan, bilmediğinin düşmanıdır.
Adıyaman
5 Mart
20 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Kitabına eğilmiş çocuk, aşını pişiren kadın, tarlasını süren çiftçi, tezgâhtaki sanatkâr fenalık düşünmeye vakit bulamaz. |Hoca Ahmed Yesevi
Reklam
261 syf.
·
Puan vermedi
Gücün, otoritenin, yönetimin kimde olduğunun değil nasıl kullanıldığının önemini düşündüren etkileyici ve daha birçok çıkarımda bulunmaktan alıkoyamayacağınız sürükleyicilikte. Her bölümde ve sonuna kadar çeşitli konularda sorgulamalar yapmaya sevk edip, etkileyici mesajlar veren bir kitap.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gülhan Yıldız tekrar paylaştı.
Herkesin razı olduğu bir haksızlığa  isyan etmek kolay değildir.
Reklam
Yeni bir yöneliș gerekli inanca. Herşeye yeniden başlamak için yeterli bir gücü var mıdır dünyanın? Yoksa, dünya, son yıllarını mı yașamaktadır? Ne var ki, umutsuz olmamalıyız Batı toplumunun çöküntüsü umuda götürüyor bizi. Türkiye içinde ve dışında bir umuda. Böylece, Türkiye'de, Batılılașmanın tutarsızlığı ve yabancılaşmanın uygarlığımızda yaptığı yıkım iyice anlaşılacaktır. Uygarlığımıza dönmeden kişilikli bir ulus olamayacağımıza inanan yurtseverler çoğalmaktadır. Kuşkusuz, Batı, yalnızca șimdi değil, kendisini örnek almaya başladığımız dönemlerde de bozgun içindeydi. Bunlar bir yana, ne durumda olursa olsun, hangi șartlar altında yönelinirse yönelinsin, kendi uygarlığından uzaklaşan bir ulusun "kişiliksiz bir insan sayısı toplamı" olacağı tarihsel bir gerçektir. Ama bir ulus, yanlıș attığı adımlardan, kişinin yanlışından dönüşündeki çabuklukla geri dönemiyor. Yönelişin yanlışlığının somut örneklerini, bazı kuşakların yabancılaşmaya kurban edilişlerinin acı sonlarını görmekle, ancak bunlardan sonra uyanıș başlamaktadır ulus yaşamında.
Sayfa 104
Bir toplulukta ruh unutulmuşsa, manevi istekler yoksa, o toplumda gerçek anlamıyla sağlıklı insanların bulunmadıklarını hemen anlarız. Kimse, öldürülmüş ruhunun davacısı değil! Ne çıkacak yalnızca maddesel isteklerinin karşılanmasıyla? Çünkü, Batı'nın bunalımı insanlarının maddesel isteklerinin karşılanmadığı noktasında toplanmıyor. Asıl, ruhları aç Batılıların! Şimdi, Batı, tarihinin en yoğun bunalımını yaşıyor. Kapitalizmin eleştirisi olarak ortaya çıkan marksçılık deneylerinden sonra, Batı, iyice, ruhunu yadsıyan ve onun gereğini duymayan insanların yurdu oldu. Maddecilik başdüşmanı olması, asıl onu kovması gerekirken, ona sığınıyor. Ulus Alanı'ndaki toplulukta görülen ve onurla ama bilinçsizce başlarının üzerinde yükseltikleri bu dövizler, maddeciliğe sığınmanın belgeleri olarak duruyor. Hastalıklı insanların yurdu Batı! Görünüșü sağlıklı; ama içi inmeli bir toplum, isteklerini açıklamasından anlıyoruz bunu.
Sayfa 98
Sık sık heykel. Taş, taș olmaktan çıkıyor; insan da olmuyor. Taş, insanın yerini tutamaz ki! Anımsamanın, saygı duymanın taşla hiçbir ilgisi yoktur. Heykel, saçmalığın taşlaşmasıdır; ilkelliğin de simgesi. Ama, Batılılar, akıl almaz bir bağnazlıkla koruyorlar bu simgeyi. Heykele saygı duyula duyula Tanrı inancı yitebilir insanın içinde. Çünkü saygı taș kesilirse, insan kolaylıkla așamaz önündeki engeli. Heykel düșüncesinin kökeninde, ne biçimde ve ne oranda olursa olsun, bir put vardir. Put, Tanrı düșüncesinin karştdır. Tanrı düșüncesi içimize dolmadan kendi kendimizi aşamayız; kendi kendini aşmadan da bunalımlarından kurtulma olanağı yok insanın.
Sayfa 25
422 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.