Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
418 syf.
8/10 puan verdi
Ahmet Ümit'in kitaplarının fiziksel özelliklerini seviyorum zira okurken çok kolay tutuluyor. Yazar yine 'gizemi' çok güzel kullanmış Anlamıyorum Syn. Ümit ne ister okuyucudan bu kadar acımasız davranır ! Sultanı öldürmek kadar tarihi bilgi olmasa da yine tarihe atıfta bulunulmuş sadece tarihe mi ? Bir de gezi olayları var tabi ! Yine sorun olan sokakta yaşamak zorunda olan insanlar dahası göçmenler, madde bağımlısı insanlar içten içer kitabı sarmış ve olayların akışı da oldukça etkili kılmış kitabı. Keyifli okumalar Polise severler için tercih edilir bir kitap olmuş
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,6bin okunma
Hollywood ile ilgili en azından şunları bilmelisiniz. * Yahudi göçmenler, hemen bütün Hollywood stüdyolarının kurucu atalarıdır. Kendi Amerikan rüyası vizyonlarını ekrana taşımaya devam ediyorlar. * Yahudiler, sinema tarihinin en önemli bazı filmlerinin yapımcısı ve yönetmeni olarak büyük rol oynamıştır ve oynamaya devam etmektedir. * (Yönetmen, Yapımcı ve Oyuncular dahil olma üzere, Filmlerin çoğunluğu felsefi olarak "Yahudi Şeriatı", Evanjelik Protestan İnancı ve Kabalistik öğelere dayanır.) * Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Özgün senaryolu Hollywood filmlerinde hiç bir şey tesadüf değildir. Filmin adından hikâyeye oradan mekan seçimine, karakterlerin isimlerine kadar her şey prikolojik harbin birer silahı olup "YENİ DÜNYA DÜZENİ"ne hizmet etmektedir. * - Deep Impact / Derin Darbe - Armagedon - Blade Runner / Bıçak sırtı - Star Trek / Uzay Yolu - Future Noir - Matrix - Terminatör - Existenz / Varoluş - Fifth Element / Beşinci Element - Lara Croft: Tomb Raider - 2 Monkeys / 12 Maynun - Batman - LOST / Dizisi (Lost inanç hakkında bir dizi. Oyuncu kadrosunun finalde "SON YEMEK TABLOSU"ndaki gibi dizilmesi boşuna değil.) * (Her bir film istisnasız, Kabalistik Öğretinin, Eski Ahid, Yeni Ahid, Evanjelist Protestan mistizminin öğretilerine dayalıdır.)
Sayfa 217218Kitabı okudu
Reklam
Mikrop kapmaktan, etkilenmekten, melezleşmekten korkan milliyetçilerin korkuları göçmenlere gülünç geliyor, çünkü göçmenlerin korkuları yanında bunlar fındık fıstık gibi önemsiz kalır; Göçmenler "erimekten", yok olmaktan korkuyorlar.
Orhan Pamuk
Eve dönüp, sesi kısık televizyona bakan Rayiha’yı, mışıl mışıl uyuyan kızlarını görünce Mevlut, Ferhat’a en çok neden kızdığını anladı: Evinde ahlaklı, güzel karısı varken geceleri kim bilir nerelere gittiği için. Efendi Hazretleri’nin de dediği gibi, rakının, şarabın da etkisi olmalıydı bunda. Bavul ticareti yapan Ukraynalı kadınlar, Afrika’dan gelen göçmenler, insanın kanını emen çeşit çeşit tuhaf insan, ahlaksızlık ve rüşvet sarmıştı İstanbul’u ve hükümet de yalnızca seyrediyordu.
Sayfa 323Kitabı okudu
Derenin batısında Rumlar, doğusunda Müslümanlar oturuyorlardı. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra giden Rumların yerine Balkanların değişik bölgelerinden göçmenler geldi kasabaya. Gelenler Rumeli Türkleri ile kendilerini Türk daha doğrusu Osmanlı bilen Boşnak, Arnavut Müslümanlardı.
Sayfa 31 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Ekonomik tablonun en altında yer alan göçmenler, usul usul kendi yüksek derecelerini takip edecekler, yükselecekler. Şu an sefil durumda sayılabilecek göçmenler ilk gidenler olacaktır. Her yerde zulüm gören, daha önce çok fazla şekilde ürettiğimiz alelade fikirlerin liderliğinde ilerleyecekler.
Sayfa 39 - ATAÇ YAYINLARI® Dünya Siyaseti: 1Kitabı okudu
Reklam
Göçmenler geldiklerinde önemli memurlarımız tarafından, aptalca bir neşeyle değil ciddiyetle karşılanacaklar. Çünkü Vaat edilmiş Topraklar henüz fethedilmedi! Fakat bu fakir insanlar artık evde olduklarını görmeliler.
Sayfa 62 - ATAÇ YAYINLARI® Dünya Siyaseti: 1Kitabı okudu
420 syf.
9/10 puan verdi
Hakan Günday... Son dönemin en iyi yazarı benim gözümde. Yerli Dostoyevski, sayfalarca onu anlatabilirim. Daha beni Hakan Günday' la tanıştıran kitap. Bu kitabı 2014 yılında okudum ilk kez. O tarihten sonra açıp kaç kere daha okudum bilmiyorum. Ülkesini, evini terketmek zorunda kalan göçmenler bilindiği gibi dünyada, Avrupa da bir önem teşkil
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,6bin okunma
25 YILDIR YAYIN YAPAN AYLIK KÜLTÜR-SANAT-EDEBİYAT DERGİSİ "EVRENSEL KÜLTÜR" 675 SAYILI KHK İLE KAPATILDI !!! Ben EVRENSEL KÜLTÜR bağırıyorum! Evrensel Kültür kapatıldı. Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan ilk kültür sanat edebiyat dergisi olduk. Tam da 25. yılı geride bıraktığımız ay; 300. sayıya neler yapacağımızı konuşurken... Kapatma kararnamesinin altında bir sürü imza var. Eminiz, hiçbiri Evrensel Kültür'ün 299 sayısından bir tekini bile okumamıştır. Tolstoy'un renkli bir fotoğrafı vardı bu ay kapağımızda. Tolstoy'u susturabilirler mi mesela? Kasım sayımızın arka kapağında "Ben Ulrike Bağırıyorum" oyunundan şu sözlerle Dario Fo var: "Çok güvenli görünüyorsunuz! Fakat sanmayın ki bu böylece devam edecek! Öfke ve nefret büyük geminizin makine dairesinde terden geberenlerle birleşecek, biliyorum. İspanyol, Türk, Yunan, Arap, İtalyan göçmenler ve Avrupa’nın tüm ezilenleri… Ve tüm kadınlar, ezildiğinin, aşağılandığının, sömürüldüğünün farkında olan tüm kadınlar neden burada olduğumu ve beni neden öldürmek istediğinizi anlayacaklar… Gardiyanlar, yargıçlar, politikacılar, hiçbiriniz umurumda değilsiniz. Asla beni delirtemeyeceksiniz!" Bizi de delirtemeyecekler! Delirmeyeceğiz. Buradayız. Sümerce ilk dize tablete kazındığından beri buradayız. İlk mağara resmi duvara çizildiğinden beri buradayız. On bin yıldır buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Susmuyoruz. Siz de susmayın... EVRENSEL KÜLTÜR
264 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap yorumumu siyasi bir düello olarak görüp, bunun fitilini ateşlemek isteyen olursa bu çekişmeye girmeyeceğim açık açık söyleyeyim. Çağdaş Türkiye tarihi alanında 1960- 1990 arası çalışıyorum ve darbeler dönemi de buna tekabül ediyor haliyle... Bu sebeple sol idamlarıyla ilgili gerek birincil gerekse ikincil kaynakları taramam gerekti. Bu
Güllerin Solduğu Gün
Güllerin Solduğu GünAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 201570 okunma
Reklam
İstanbul yönetiminin pek çok sorunu vardı. Maliyesi iflas halinde, ekonomisi ölü, halkı hayat pahalılığı altında ezikti. Yoksulluk ahlakı ve sağlığı kemirip durmaktaydı. Göçmenler cami avlularında, yangın kalıntılarında, yarı aç yaşıyorlardı. Yoksulluk yüzünden bilinen Müslüman fahişe sayısı 774'e çıkmıştı. Hükümet işgalcilerin şamar oğlanı gibiydi. Saray, hükümet, memurlar, aydınlar, bilim adamları çalışsalar, tartışsalar, araştırsalar, belki bu sorunların bir bölümüne çare bulabilirlerdi. Ama anlaşılan şu idi iki Osmanlı erkekleri için Müslüman kadınların nasıl giyinmesi gerektiği konusu her konudan daha önemliydi. Sırf bu konuyla ilgilenmek üzere bir cemiyet kuruldu. Amacı Müslüman kadınlar için hem din kurallarına, hem de zamanın zevkine uygun bir giyim modeli belirlemekti. Padişahın emriyle Şeriye ve Maarif Nezaretleri de konuyla ilgililendirildi. Yetkililer, görevliler, ilgililer, uzmanlar, danışmanlar, devletin tarihten silineceği güne kadar sık sık toplanacak, bu konuyu tartışacak, görüşmeler gazetelere yansıyacaktı.
Sayfa 565Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.