Akşam akşam dellendirdiler beni gene..
Oturduğumuz sitenin gariban güvenlik görevlisini, iki tane kendini bilmez kodaman site sakini, tut sen adamı tartakla aşağıla hakaret et..
Baktım adam masum masum yüzünde çizikler köşede oturuyor morali bozuk..
Dedim "Osman amca hayırdır ne oldu yaa?"
Bana bir şey söylemedi ama hemen kulübeye girip bilgisayardan kamera görüntülerini inceledim..
Baktım Bu iki tane şeref yoksunu sitenin çardağında oturmuş keyif yapıyor..
ikisini de duvardan duvara çarptım yemin ederim, ne yarılmadık kafa kaldı, ne surat, ne göz
Siz gücünüzün yettiği masuma böyle yaparsanız, size de gücü yeten birisi çıkar işte böyle, geri zekalılar sizi.
Bu şekilde yaşamak hiç doğal değil.
İnsanlar şehirlere sıkışıp yapay işlerde çalışıyorlar. Kodaman bir azınlık dışında hepsi mutsuz. Ama kaosa alışmışlar, yavaş yaşamak onlar için haz kaynağı olmaktan çıkmış. Denizin kokusu, güneşin ışığı, kuşların sesi onlar için anlam ifade etmiyor artık.
........ HATÂDAN GEÇ
1 Felek hâlim mükedder eyledin cevr ü cefâdan geç
Yeter bîhûde ben za'îf ile gel iddi'âdan geç
2 Tavîl-i 'ömr olursam Nûh gibi mahbûbdan el çekmem
Gel ey nâsıh bana kâr eylemez pend ü recâdan geç
3 Döker hûn-[âb] gözüm bagrım yanar leyl ü nehâr her dem
Yol ugrat bir seher gör hâlimi mihnet-serâdan geç
4 Girüp kana kul öldürmek degildir şânına lâyık
Bagışla cürmümi 'afv it kerem kıl bu hatâdan geç
5 Beni alma ayaga nâzenînim güft-i ağyârla
Sana dirse o dûn-ı bed-likâ Rûhî gedâdan geç
Sayfa 182Kitabı okudu
Ama namussuzca işler yapmak eğer kodaman değilseniz suçtu. Ama namussuzca işler yapmadan kodaman olmak da imkansızdı.
Hakikat herkesin önünde eşit tecelli eder fakat insanların iç dünyaları, art niyetleri, kötü düşünceleri onların kulağına kurşun, gözüne perde, kalbine mühür olduğu için bu kimseler hakikati idrak edemezler. Yani Hz. Musa bir mucize ortaya koyduğunda sihirbazlar secdeye kapandı ama Firavun ve çevresindeki o kodaman grup diklendikçe diklendi, inatlaştıkça inatlaştı, iman etmediler. Çünkü her insanın içinde kötülüğü emreden bir nefsi vardır. İnsan tek başına değildir. Sonra şeytanı var; ne kadar yüz verdin, ne kadar yakınına soktunsa, o şeytan senin yakanı bırakmaz. Bugün yaşadığımız bazı kulluk kusurlarımızın, Allah'ın emirlerine tam olarak uyamayışımızın, hatta bazı emirleri içimize sindiremeyişimizin kökeninde bu gerçek vardır. Çünkü vahiy insanın istifini bozar, vahiy insanın aşina olduğu, elinin alıştığı, nefsinin aşina olduğu konforu bozar, o konfordan çıkartır insanı. Nefis konfor ister, şeytan konfor ister, günah üzerinde devam etmek ister. Bu sebeple insanların nefs-i emmareleri, şeytanla münasebetleri insanların hakikati kabul etmelerine engel olur.
