Nobel ödüllü yazar Samuel Beckett tarafından kaleme alınan Godot'yu Beklerken, iki perdeden oluşan bir tiyatro oyunu olarak yazılmıştır.
*"Godot" adında bir kimseyi bekleyen ve iki arkadaş olan Estragon ve Vladimir ile yolları kesişen Pozzo ile kölesi Lucky, tuhaf bir biçimde belleklerini kaybetmektedir. Bu karşılaşmaların yaşandığı ve iletişim sorunlarının bolca mevcut olduğu Godot'nun beklendiği ardışık iki gün hikaye edilmiştir. Ancak ikinci gün, bir önceki gün olanların hiçbirini Vladimir dışında kimse hatırlamamaktadır. İkinci gün Pozzo bir anda kör, Lucky ise dilsiz oluvermişlerdir (!). Okuyucu olarak Godot kimdir, Vladimir ve Estragon neden onu beklemektedir, Godot neden her gün ulak gönderip "bugün gelemeyeceğim yarın bekleyin" deyip hiçbir zaman gelmemektedir, bu soruların cevaplarını kitapta bulamıyoruz. Estragon fazlaca unutkan, kendini savunamayan saf bir karakter iken, Vladimir ise daha gözü açık, varoluşu ve ölümü sorgulayan, biraz da huysuz bir karakterdir.
* Yazar bana bu karakterlerle gerçek hayattaki bazı kimseleri simgelemeye çalışmış gibi geldi ama tam da emin olamadım. Tuhaf bir durumsa, Godot'yu beklerken canları sıkılınca "hadi intihar edelim" deyip sonra da muvaffak olamadan bu planı ertesi güne bırakmaları.
* Hissettiğim kadarıyla, bu eser ya benim algılayamayacağım kadar ulvî ve derin anlamlar metaforlar içeren bir eser, ya da hiç kimse benim gibi buna bir anlam verebilmiş değil Hangisi bilemiyorum. Yüzyılın yüz temel eseri içine girmesi de bir o kadar ilginç.