"Göcmüş olan sevdiklerimizin acaba bizimle ilgili bir bilgileri var mıdır? İyi olduğumuzda, bunu hissederler mi? Onları hep sıcak bir sevgiyle andığımızı bilirler mi?"
Ben ve kendiliği (bkz.) ayırt ediyorum, çünkü Ben yalnızca bilincimin öznesi, kendilikse bilinçdışını da içeren bütün psişemin öznesidir. Bu anlamda kendilik Beni kapsayan ideal bir varlıktır. Bilinçdışı fantezilerde (bkz.) biraz Faust'un Goethe'yle ve Zerdüşt'ün Nietzsche'yle ilişkisi gibi kendilik genellikle aşırı-düzenli veya ideal kişilik biçiminde ortaya çıkar. Kendiliğin arkaik özellikleri idealleştirme uğruna "yüksek" kendilikten ayrı temsil edilir, örneğin Goethe'de Mephistopheles, Spitteler'da Epimetheus, Hristiyan psikolojisinde şeytan yani Deccal. Nietzsche'de Zerdüşt "en çirkin insan" da kendi gölgesini keşfeder.