Ah, insan işte bu denli fâni bir varlık; tam da varoluşundan hiçbir kuşku duymadığı, mevcudiyetini gerçekten duyumsattığı tek yerde bile, sevdiklerinin hatıralarinda, onların ruhlarında bile yitip yok olmaktadır, hem de o denli çabuk! (S.110)
En büyük mutsuzluk, burada iğrenç insanların yanında hissedilen can sıkıntısı, aralarındaki yükselme rekabeti, bir adım öne çıksınlar diye birbirlerini gözetleyip dikkat kesilmeleri, gizlemeye hiç gerek duyulmayan çok acınacak, çok alçakça tutkular.
Gerçi dünyadaki bütün işler değersiz, başkaları istiyor diye kendi tutkusunu, kendi gereksinimini dikkate almadan, para, onur ve başka şeyler uğruna kendini yiyip bitiren insan her zaman budalanın biridir.
İnsanın faaliyet içindeki, araştıran yeteneklerinin engellenerek sınırlandığını görünce; tüm mesleklerin zavallı yaşamımızı uzatmaktan başka bir amacı olmayan gereksinimleri karşılamaya yaradığını ve bir de arasında sıkışıp kalınan duvarlara renkli figürler ve aydınlık manzaralar resmedildiği için meraklarımızla ilgili bazı noktalardaki tüm avuntuların yalnızca düşsel bir teslimiyet olduğunu gözlemlediğimde...
Rezilce işlerle uğraşan ya da tutkularına muhteşem isimler takıp bunları insan soyunun sağlığı ve mutluluğu için devasa girişimler olarak görenler mutlu
Açıkçası ben bir "acı" göremedim. Acı olan şey bir insanın kendine bunu yapmasıydı sadece... Kitabın geneline hâkim olan durum kişinin bir insanı takıntı hâline getirip, hastalıklı düşünceleri aşk diye nitelendirmesi ve o kişiye gereksiz derecede fazla ve derin anlamlar yükleme çabası..
Werther'in, Lottenin evli olmasına ve kocasını sevmesine kocasıyla iyi bir ilişkileri olmasına rağmen Albert'i eşine yeterince ilgi göstermeyen onun tutkularını ve duygularını paylaşamayacak nitelikte biriymiş gibi görmesi, Lotte'yi Albert'in hak etmediğini kendinin hak ettiğini düşünmesi, Albert'in ona olan dostça ve sakin tavırlarına rağmen Albert'e karşı içten içe bir kin duyması ve onun varlığından rahatsız olması, onu öldürmek istemesi aşk değil HASTALIK! Ayrıca Lotte istemediği halde onu öpmesi ve bu öpücüğün sonucunda Lotte'ye "sahip olduğunu" düşünmesi de Werther'in sapkınlık seviyesini gösteriyor. Werther her ne kadar iyimser, neşeli, yardımsever biri olsa da objektif açıdan baktığımızda kendi tutkuları ve arzularının esiri olmuş, sevdiklerini düşünmeyen ve onlara isteyerek ya da istemeyerek zarar veren, çalışıp annesine para yollaması ve annesine bakması gerekirken bu sorumluluğu arkadaşının üzerine atan biri...
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121.6k okunma