Açıkçası ben bir "acı" göremedim. Acı olan şey bir insanın kendine bunu yapmasıydı sadece... Kitabın geneline hâkim olan durum kişinin bir insanı takıntı hâline getirip, hastalıklı düşünceleri aşk diye nitelendirmesi ve o kişiye gereksiz derecede fazla ve derin anlamlar yükleme çabası..
Werther'in, Lottenin evli olmasına ve kocasını sevmesine, kocasıyla iyi bir ilişkileri olmasına rağmen; Albert'i eşine yeterince ilgi göstermeyen onun tutkularını ve duygularını paylaşabilecek nitelikte olmayan biriymiş gibi görmesi, Lotte'yi Albert'in hak etmediğini kendinin hak ettiğini düşünmesi, Albert'in ona olan dostça ve sakin tavırlarına rağmen Albert'e karşı içten içe bir kin duyması, onun varlığından rahatsız olması hatta onu öldürmek istemesi aşk değil HASTALIK! Ayrıca Lotte istemediği halde onu öpmesi ve bu öpücüğün sonucunda Lotte'ye "sahip olduğunu" düşünmesi de Werther'in sapkınlık seviyesini gösteriyor. Werther her ne kadar iyimser, neşeli, yardımsever biri olsa da objektif açıdan baktığımızda kendi tutkuları ve arzularının esiri olmuş, sevdiklerini düşünmeyen ve onlara isteyerek ya da istemeyerek zarar veren, çalışıp annesine para yollaması ve annesine bakması gerekirken bu sorumluluğu arkadaşının üzerine atan bencil biri...