"Yumurta büyüklüğünde olduğuna inandığım bir tutku taşıyorum göğsümde. Pelür bir zarla koruyabiliyorum onu. Şükürler olsun, koçbaşlarla saldıran soruların yıkıcı etkisine, onca narinliğine karşın dayanabiliyor. Yine de, tutkumu haznesinde dengeli bir biçimde taşıyabilmek için sürekli dik ve temkinli yürüyorum. Kaygımsa en az onun kadar büyük. Onu koruyan bir duam da var üstelik: Ey benim güzel Allah'ım! Yetkinlikten, okuruna güvenmeyen kör parmağım gözüne metinler yazmaktan beni koru. Bırak bir gözüm hep kapalı kalsın. Bundan sonra yazarken hiçbir şeyi aktarmak, kurmak, hesaplamak istemiyorum. Dileğim duyumsamak, yalnızca duyumsamak..."
''Göğsümde bir sıkıntılı kuş; içimde göz gözü görmüyor. Çaldım kapımı, anahtarlarım içeride.''
Reklam
...''yaşasın papatyalar! canım papatyalar, seviyorum sizleri. sizler ki bütün kış toprağın altında, yalnız bizi düşünürsünüz ve ilkbaharda hemen seriliverirsiniz ayaklarımızın altına. canımlarım benim. seviyorum sizleri insan kardeşlerim. durup dururken seviyorum işte, sevip duruyorum. kollarımı açıp bütün insanlığı kucaklıyorum, papatyalar gibi sizi koparıp göğsümde tutmak istiyorum.''
Sayfa 39
Oysa ben kaç yıldır,kaç acı eskittim..unuttum.. kaç ölüm gördüğümü, bir omzumun alçaklığı ondandır; taşıdım kaç kişinin kanayan tabutunu.... sen aklıma düşünce bir rüzgar duyarım ,dolar içime.. ve göğsümde bir pencere hızla çarpar. elde var hüzün.. açık kalmış yaraların dilini öğren dostum....
... benim kendini mahvetmeye meraklı, aptal kalbim göğsümde step dansı yapıyordu.
Sayfa 183
KALBİM Göğsümde 15 yara var!. Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak!. Kalbim yine çarpıyor, kalbim yine çarpacak!!!
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.