evet, kitabın anlattığı güzel ama ben deli lafına ya da akıl hastası lafına karşı direnen biriyim. depresyonlu birilerine ya da bıkkınlığı, karamsarlığı, hayatı çözememişliği olan insanlara onca deli, klinik vaka varken deli denmesi ya da akıllarından zoru varmış gibi konuşulması iğrenç bir şey. var oluş biçimidir bu karamsarlık, insan yapısıdır belki de, bazen de sebebi vardır. hasta olarak damgalayarak insanları sınırları içine hapsetmek kadar gaddarca bir şey yok. bu algıyı sevmediğim için kitaba devam edemedim. veronika da bence hayatı boyunca kendini yaşayamamasının acısını çekiyor. zedka’yı da anlayabildim. ama sevemedim, kendilerini deli olarak kabul edip gelişemeyen iki insan.