Abdülhak Şinasi Hisar'ın bu kitabı Selim İleri'nin sunuşuyla başlıyor.
" Tam elli yıl önce, 1955’te Abdülhak Şinasi Hisar Veled Çelebi’den söz açarken, “Muharrirler ölünce çoklarının yazıları da ölmüş duyuluyor” yakınmasını dile getirmiş.
Onun bütün eserinde unutulanlara şefkati var. Geçip giden zamana üzüldüğü kadar, unutulmuşlara da üzülüyor.
Belki günün birinde eserinin unutulacağından ürküyor... "
Maalesef korktuğu başına gelmiş yazarımızın kitaplarının baskısının da günümüzde bulunamayışı sebebiyle eserleri unutulmuş. Okunma sayıları oldukça düşük. Abdülhak Şinasi'nin çok daha fazla okunmayı hakettiğini düşünüyor ve bu incelemeyi yazmayı görev biliyorum. :)
Abdülhak Şinasi Hisar'ın bu kitabında dergilere, gazetelere yazdığı yazılarını okuyoruz. Bu yazılarda kitap yazma süreçleri, tercümeler, kitap okumak hakkında yazarın görüşlerini okuyoruz ve son olarak da Yakup Kadri'nin Hüküm Gecesi, Ali Zeki Bey'in Alev'i, Peyami Safa'nın 9.Hariciye Koğuşu hakkındaki eleştiri yazılarıyla kitap sonlanıyor. Abdülhak Şinasi Hisar'ın şiirsel üslubu tüm kitaba hakim ve bu okumayı daha keyifli hale getiriyor. Olur da kitabı şans eseri bulabilirseniz herkesin okumasını tavsiye ederim.