Gökçen Sakaloğlu

Gökçen Sakaloğlu
@gokcensakaloglu
Yüksek Lisans
Trabzon
6 Şubat
12 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
202 syf.
9/10 puan verdi
Kitap, Peyami Safa’nın garpçılık etkisinde yazdığı denemelerinden oluşmaktadır. Ona göre Türk inkilapları hak ettiği değeri alamamıştır. Kemalizm üzerine yeterli sayıda yazılar kaleme alınmamıştır. Kendisi bu boşluğu bu denemesiyle doldurmaya çalışır. Safa kitapta tümevarım şeklinde bir ilerleme kaydeder. İlk olarak bizlere Avrupanın ve doğunun ne olduğunu kendince açıklar. Ona göre batının tanımı coğrafya ile sınırlı olamaz. Avrupa bir zihniyet ve ruhtur. Bu ruhta bizi geride bırakan şey doğu ile batı arasında sıkışıp kalmışlıktır. Batının bu ruhu yakalamasında 3 farklı etken vardır. Bunları antik yunan akılıcılığı, roma hukuku ve hristiyanlık öğretileri olarak sıralar. Türk ruhu ise bunlardan nasibini almamış yüzünü doğuya dönmüştür. Bu doğuya dönüşü İbni Sina ve Gazali üzerinden ortaya attığı varsayımlarla desteklemeye çalışır. Türklerin bu mistikliği ve uyuşukluğu ancak Türk inkilapları ile değileşecektir. Türk inkilaplarıyla batının rasyonalizminin gerçekleşme ümidinin yeşerdiğini iddia eder. Ancak kendisinin bellli bir dönem sonra pozitivist yanlısı düşünceden mistizme kaydığı parantezi burada açılmalıdır. Kitabın ikinci baskısına özel yazdığı önsözde bu durumu izah ederken, sadece kendisinin değil tüm Avrupa’nın mistizme kaydığını belirtir yazar. Burada kendisinin post modern teorileri referans gösterdiği kanımca düşülmektedir. Yani yazarın zamanın etkisiyle bu kitaptaki düşünceleriyle çelişir hale geldiği söylenebilir.
Türk İnkılabına Bakışlar
Türk İnkılabına BakışlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2020425 okunma
Reklam
214 syf.
10/10 puan verdi
Milli mücadele döneminin en güzel elestirisi. Bir yanda Anadolu halkinin gercekleri diger tarafta bu gerceklerden kopuk aydinlar. Donemin milli mucadele ruhunu bas karakterimiz Yaban’da gorurken diger yandan kendi hallerine birakilmis halkin artik savas istemedigini goruruz. Yeteri kadar yara almis fakir halk, koyuyle ve tarlasiyla bir hayata razidir. Ogrenilmis caresizlik adeta ruhlarina islemistir. Peki halkin bu durumu kimin sucudur? Yaban’in kitapta serzenisleri bize anlatir ki yazar bu durumdan kendisinin de aralarinda bulundugu aydinlari suclamaktadir. Kendisi de bir aydin olan Yakup Kadri’nin gozunden bir aydin oz elestirisine tanik oluruz. Bu kitapta gunumuzde dahi egitimli aydin ve halk arasindaki kopuklugun ipuclarini bulabiliriz. Bu bakis acisiyla okundugunda daha da anlamlanan roman, Turk edebiyatinin en guzel orneklerinden birisidir.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,6bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Kitapta osmanlı dönemi kadınlarının evliliğe, aşka, sevgiye ve kendi hayatlarına dair farklı bakış açılarını yansıttıkları mektuplar görüyoruz. Kimisi evlilik kurumunun sevip sevilmekle alakalı olduğunu düşünürken bir başkası ise kadının kocasını sevmese de geçinebilmesi için bir kocaya ihtiyacı olduğunu savunmaktadır. Kendi hayatından vazgeçip çocukları için bir yuvaya sarılan bir kadından dünyaya bir kez geliyorum sevip sevilemiyorsam sabretmem manasız şeklinde düşünen başka bir kadına uzanan geniş bir perspektif sunuyor yazar. Fatma Aliye gibi usta bir kalem ancak dönem kadınlarını böylesine etkileyici anlatabilirdi. Okunup üzerine bolca düşünülebilecek bir kitap .
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,829 okunma