Her gece, ama her gece hiç eksilmeden, belki de daha da çoğalarak yürürlerdi, yeryüzünün belki de en kalabalık bu caddesinden. Her ırktan, her renkten, her kültürden kadın, erkek el ele, kol kola, çoğunlukla sarhoş, nadiren ayık, genellikle şık, bazen derbeder, hatta çıplak, bazen çarşaflar içinde, bazen dalgın, çoğu zaman neşeli, nadiren öfkeli, bazen futbol takımlarının marşını söyleyerek, ama daha sık hükümeti protesto ederek, bazen umutlu, bazen yıkılmış, bazen öpüşerek, hatta bazen dövüşerek, yani insanoğlunun bütün halleriyle geçerlerdi gözlerinizin önünden.